Selamun aleykum hocam.. Ögrenciyim para kazanmam lazım içkli otellerde çalışmamın hükmü nedir? Allah razı olsun.. Harun

 

 

*******

Ve aleyküm selam kardeşim.

Meyhane, umumhane, kumarhane gibi geliri tamamen haramdan olan yani her yönden günah sayılan fiillerle meşgul bir işletmede çalışmak ve ona malzeme satmak şer’an / dinen haramdır. Çünkü bunun tek gayesi meşru olmayan söz konusu fiillerin / haramların işlenmesidir.

Ancak otel-motel, restaurant ve market gibi helâl hizmet veren, mal satan ve bunun yanında içki de satan müesseselerin durumu farklıdır. Sizin sorunudaki içkili otel meselesi de bu tasnife girer. Çünkü otel işletmekteki asıl gaye içki satmak değil, ücret mukabilinde müşterileri / turist ve misafirleri yerleştirip barındırmaktadır. Başka bir ifadeyle, otelde çalışmak günah değildir ama, içki servisi yapmak / içirmek günah olur. Bununla beraber işletme tek ve birimler birbirini tamamlar mahiyette de olsa, otelin, haram fiillerin bulunmadığı diğer bölümlerinde, hizmetlerinde çalışılabilir. Nitekim el-Fetâvâ’l-Hindiyye’de bu gibi işlere işareten şöyle denilmektedir:

“Bir kimse ücret mukabilinde Arapça veya Farsça olarak şarkı yazarsa aldığı ücret haram değil, helâldir. Çünkü vebâl onun yazılmasında değil, meşrû olmayan bir şekilde okutulmasındadır”. [Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar, II, 66]

Velhâsıl, harama direkt / doğrudan veya dolaylı hizmet etmek caiz değildir. Bu durum, işimizin harama yakınlığı kadar da vebâlde olacağımıza işarettir. Binaenaleyh en güzeli, daha temiz bir iş bulmaya çalışmanızdır. Böyle bir yerde çalışmak, her ne kadar şer’î yönden / fetva cihetinden ancak aç bîilaç, nâçar-muztar-mecbur kalma durumunda caiz olsa da... Zaten bunun da sınırı, en kısa sürede daha uygun bir yer ve iş buluncaya kadardır. Takva ehli, ihtiyat ve azimet sahibi mü’mine bu yakışır.

Dilerseniz alkol meselesi üzerinde biraz duralım.

Bilindiği üzere İslâmiyette alkollü içkilerin sadece içilmesi yasaklanmakla kalınmamış, alınıp satılması, yani ticareti de haram kılınmıştır. Rasul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) bir hadislerinde içkiye on yönden lânet edildiğini belirtmiş ve şöyle buyurmuştur:İçkiye on yönden lânet edilmiştir: İçkinin kendisine, onu imâl edene, imâl etmek isteyene, satıcısına, müşterisine, taşıyanına, taşıttıranına, kazancını yiyene, içene ve içirene”. [İbn Mâce, Sünen, Eşribe, 6]

İçkili mekânları (lokanta, kulüp ve benzeri yerleri) işleten kimse, lânete müstehak olan sınıfların bazısına girmektedir. Çünkü içkiyi satan ve kazancını yiyen durumundadır. Bu itibarla, böyle bir kazanç yolunu tasvip etmek mümkün değildir.

Bu hususta Müslüman bir ülke ile Müslüman olmayan bir ülke arasında fark yoktur. Gerçi  İmâm-ı Azam (rh.) hazretlerinin gayrimüslim bir beldede gayrimüslimlere içki satışı yapılabileceğine dair bir fetvası vardır. Ama talebesi ve yine mezhebimizin büyük müçtehitlerinden olan İmam Ebu Yusuf’un (rh.) içtihadı da, bir Müslümanın gayrimüslim bir beldede de olsa içki satamayacağı yönündedir ve şöyle der : “Bir Müslüman nerede olursa olsun, İslâmiyetin hükümlerini kabul etmiş demektir. Ona aykırı birşey yapamaz”. [İbn Âbidin, Reddü'l-Muhtâr, 3, 247] Fetva da bu içtihada göredir. Binaenaleyh uygun olan, müftâbih olan hükümle amel etmektir. Müslüman nerede olursa olsun, Allah'ın haram kıldığı bir şeyi alıp satmaması gerekir. Bu hüküm Şafiî mezhebine göre de böyledir. Haram olan bir şey dünyanın her yerinde haramdır.

Go to top