s.a muhterem hocam size bir kaç tane sorum olacak mesai harcarsanız memnun olurum

1-hocam beraat kandilinde insanların ömür ve rızıklarının değiştiği doğrumudur.
2-madende şehit olan kardeşlerimizin vefatına kader deyip geçmek mi lazım yoksa insanların ihmalinden neş'et eden bir cinayetmi.
3-evdeki haşerelere zarar vermeden def etmek için dua varmıdır şimdiden teşekküler. murat kansu

******* 

Ve aleyküm selam.

(1) Buna “ömür ve rızıklarının değiştiği” demeyelim, bu yanlış veya en azından eksik olur. Zira hikmetli işlerin ayırımının yapılmasına Berat Gecesinde başlanmakta ve bu iş Kadir Gecesine kadar devam etmektedir. Sorunun geniş ve ayrıntılı cevabı için bk. http://halisece.com/islami-yazilar-ve-makeleler/18-mubarek-gun-ve-geceler/389-berat-gecesi.html

(2) Meselenin itikadî-hukuki-içtimaî olmak üzere birkaç ciheti var… İtikadî cihetten baktığımızda, hangi hadise neden, nerden ve ne sebepten kaynaklanırsa kaynaklansın; ölüm, nerede ve nasıl vâki olursa olsun, her şey gibi istisnasız bunların da hepsi kader çerçevesindedir. Hiçbir şey, evet hiçbir şey kader’in dışında kalamaz. Bunun böyle olduğu noktasında en küçük bir şüphe ve tereddüt -Allah korusun- insanı imanından eder. Öncelikle bunu iyi tesbit etmemiz lazım. Öbür yönü, yani hukuki-içtimai-idari-siyasi veçhesi ise ayrı bir durum. Bunlar bizi dünyevi açıdan alakadar eden, üzerimize sorumluluklar yükleyen cihetler… Var mı islâm’da ‘kader buymuş’ deyip gereken tedbirleri almadan yan gelip yatmak? Yok, öyle değil mi? Kısacası armutlarla elmaları birbirine karıştırmayacaksınız! Bu kadar basit bir meseleyi soru veya sorun yapmanızı da, kusura bakmayın ama anlamakta güçlük çekiyorum. İlk soru gibi bu da çok gereksiz ve de düşünülmeden edilmiş laflar…

(3) Elbette ki her şey için hem kavlî hem fiilî dualar vardır. Tefsirlerde dua hakkındaki ayetlerin açıklamalarına, hadis kitaplarının ‘dua bâbları’na bkz. oralardan hem metinleri düzgün okuma-ezberleme imkânınız olur. Ama şunu da unutmamamk lazım; dua tamam da, duayı okuyan ağız çok çok önemli. Bunu düşünüp hesap etmeden, okudum da faydasını görmedimn gibi bir düşünceye kapılmayasınız. Ve bu esnada fiilî duayı, söz konusu haşereler için almanız gereken tedbirleri de unutmayınız. Hadi bu arada Evrâd-ı Fethiye’den kısa ve çok önemli bir duayı nakledelim. Bunu okumayı, hiçbir zaman ve zeminde hiçbir hadise karşısında ihmal etmemeye gayret ediniz. Dua şudur:

Eûzü bi-kelimâtillâhi’t-tâmmâti küllihaa min şerri mâ halak”.

Not: “Selamün aleyküm” bile yazamayıp kısadan “s.a” yazan sevgili kardeşim. Sadece senin değil, bizim vakitlerimiz de çok çok kıymetli. Lütfen, kendiniz halledebileceğiniz meseleleri soru diye yazarak vaktimizi gereksiz yere meşgul etmemeye çaba gösteriniz. Selamlar…

Go to top