Selamun aleyküm

1-şafii mezhebinde dul bir kadını babası kadın istemeden evlendirirse nikah geçerli olur mu.

2-kadın daha sonra fikrini değiştirip evliliğe razı olursa o nikahla evliliğe devam edebilir mi. ceyda solmaz

*******

Ve aleyküm selam.

(1) “şafii mezhebinde dul bir kadını babası kadın istemeden evlendirirse nikah geçerli olur mu?”

Hanefilerin dışındaki mezheplerde, ister kız olsun ister dul, bir kadını ancak velîsi evlendirebilir. Velînin, bâkire olan kızı evlendirmek için ondan izin alması da gerekmez. Fakat velâyeti altındaki kadının dul olması halinde ise, velî ancak ondan izin alarak evlendirebilir. Yani kadın dul olursa, dul kadının rızası olmadan babası onun nikâhını kıyamaz. Bu mezhepler, “Velîsiz nikâh olmaz.” [Buhari, Sahih, Nikâh, 36; Ebu Davud, Sünen, Nikâh, 19; Tirmizi, Sünen, 14, 17]Dul kadın, kendisinin açık izni olmadan nikâh olunmaz" hadislerini mutlak olarak değerlendirmekte ve kızların rızâları alınsa bile sadece velîleri vasıtasıyla / aracılığıyla evleneceklerini söylemektedirler. [Bkz. Şâfiî, el-Ümm, V, 21; Sahnun, el-Müdevvenetü’l-Kübrâ, II, 165; İbn Hazm, el-Muhallâ, IX, 31–32; İbn Kudâme, el-Muğnî, VII, 5]

Bu sebeple İmam Şâfiî (rh.) de dahil olmak üzere Hanefîlerin haricindeki müçtehitler, dul kadının rızâsı alınmadan veya istemediği halde birisiyle evlendirilemeyeceğinde ittifak etmişlerdir.

(2) “kadın daha sonra fikrini değiştirip evliliğe razı olursa o nikahla evliliğe devam edebilir mi?”

Hayır, devam edemez. Çünkü kadının rızâsı olmadan nikâh sahih / geçerli olmaz. Evliliği sürdürebilmeleri için yeniden nikâhlanmaları icap eder. Nikâh kıydırmak çok mu zor, pek mi meşakkatli bir iş ki, bu lüzumsuz meseleyi soru / sorun haline getirmişsiniz?

İmâm Neseî’nin (rh.) rivâyet ettiği bir hadis-i şerif  şöyledir:

Ensar’dan Hz. Hidâme’nin kızı Hansâ (r. anhuma), Hz. Âişe’nin (r. anha) huzuruna girer ve şu şikâyetini dile getirir:

“Babam itibârını arttırmak için beni kardeşinin oğlu ile evlendirdi. Ben ise istemiyorum!”

Hz. Âişe (r.anha), “Rasûlullah (s.a.v.) gelinceye kadar bekle” diye oturtur. Rasûlullah (s.a.v.) teşrif edince,  Âişe vâlidemiz durumu ona anlatır. Rasûlullah (s.a.v.) hemen kızın babasını çağırtır ve evlenme selahiyetini / yetkisini kıza verir.

Sonra Hansâ (r.anha) Rasûlullah’a (s.a.v.) şunu der: “Yâ Rasûlallah! Ben babamın yaptığı bu nikâhı kabul ediyorum; ancak babaların, kızlarına evlilikte böyle yetkisinin olmadığını bildirmek istedim.” [Neseî, Sünen, Nikâh, 36]

Ayrıca  Yahya bin Saîd el-Kâsım (rh.) şöyle nakletti:

“Cafer oğullarından bir kadın, velîsinin kendisi istemediği halde evlendireceğinden korktuğunda, Ensar’dan iki yaşlı cariyenin iki oğlu Abdurrahmân ve Mücemmi’ isimli kimselere haber gönderdi. Onlar, o kadına:

- Sakın korkma! Çünkü Ensar’dan Hansâ binti Hizam’ı (r.anha) babası kendisi istemediği halde evlendirmişti de onun talebi üzerine Nebi (s.a.v.) bu nikâhı iptal etmişti! dediler.” [İbni Mâce, Sünen, 1873; Buhâri, Sahih, 6838; Mâlik, Muvatta’, 2/535; Ebu Dâvud, Sünen, 2101; Neseî, Sünen, 3268, Darimî, Sünen, 2/139]

Bu hadislerden cumhur ulemâ, kadınların zorla evledirilemeyecekleri hükmünü istinbat etmişlerdir. Naklettiğimiz her iki rivâyet de, kızın rızâsının evliliğin sahih olmasının şartlarından birisi olduğunu göstermektedir. Binaenaleyh evlenmeye zorlama da, rızayı ortadan kaldırmakta, rızanın olmadığı yerde de evlilik / nikâh sahih olmamaktadır.

Ancak bu hüküm, biraz önce de belirttiğimiz üzere cumhur olarak bildiğimiz müçtehid imamların ekserisinin / çoğunluğunun görüşüdür. Hanefî mezhebinin bu husustaki görüşü ise farklıdır. Onlara göre esas itibariyle rızâ, nikâhın sıhhatinin şartlarından değildir. İstinat ettikleri delilleri de, Ebu Hureyre’den (r.a.) rivayet olunan şu hadis-i şeriftir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Üç şey vardır ki; onların ciddisi de ciddi, şakası da ciddidir: Nikâh, talâk, ric'at." [Ebu Dâvud, Sünen, Talâk 9, Hadis no: 2194; Tirmizî, Sünen, Talâk 9, H. no: 1184]

Go to top