selamun aleyküm

1-hocam maliki mezhebine göre hürmeti müsahere nasıl oluşuyor.ömer nasuhi bilmen de sehvetle el yüz öperek oluştığu yazıyor.siz şafii veye maliki  taklit edilir diye söylemiştiniz.bi başka yerde de maliki de hürmeti müsahere olmadığı yazıyor.(benim hürmeti müsahere durumu yüzünü öperken oldu.)

2-hürmeti müsahere den dolayı maliki taklit ediliyorsa nikah nasıl kıyılıyor.annemle babam iki şahit olmadan maliki ye göre nikah kıysalar caiz olur mu.zaten herkes evli olduklarını biliyor.yoksa yine de ilan etmek şart mı.

3-maliki mezhebinde küfre düşenin nikah durumu hanefi deki gibi mi şafii deki gibi mi.yeni nikah kıymadan geri geliyor mu.

hocam ben size geçen nikah caiz oldumu diye sormuştum.siz olmadı demiştiniz.yardım eder misiniz. erhan mertoğlu

*******

Ve aleyküm selam.

1. Sorunun cevabı hakkında detaylı bilgi için şu linkteki yazının geneline, özellikle son paragrafına bkz. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1420-hurmet-i-musahare-ve-sonuclari.html

2. Evet Hanefî,  Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre şahitsiz nikâh sahih olmaz. Şartlarına uygun olarak şahitler huzurunda kıyılan nikâhın, gizli tutulması da caiz olur. Mâlikîler’de ise, şahitsiz nikâh sahih olursa da, tanıdıklara duyurmak lazımdır. Bu hüküm yani tanıdıklara duyurulma işi, sadece Mâlikî mezhebinde vardır. Eğer Malikî’yi taklit edecekseniz, tanıdıklarınıza hürmet-i müsahare durumunu yani ayrılık sebebini anlatır, akabinden de kıyılan yeni nikâhı duyurursunuz. Bu uygulama, hürmet-i müsaharenin tehlikesine işaret ve mü’minlerin bu vartaya düşmemeleri için dikkatli davranmaları bakımından da faydalı olur.

3. Küfre düşenin imanıyla birlikte nikâhı da gider. Yani irtidad eden kişinin nikâh akdi fesh olur. Hanefîlere göre kişi, tevbe ederek tecdîd-i imanla İslâm’a dönse dahi, hanımıyla tekrar evlenebilmek için iddet sonunda şahitler huzurunda tecdid-i nikâh yapmak zorundadır. Çünkü bir talâk-ı bâin vâki olmuştur. Ancak Hanefîler dışındaki mezheplere göre, mürted tekrar İslâm'a döner ve her iki taraf evliliklerini sürdürmek isterse, yeniden bir nikâh akdi ve mehir söz konusu olmaz.

Allah korusun, Müslüman olan karı kocadan biri dinden çıkarsa, derhal ayrıl­mış olurlar, biraz önce de ifade etttiğimiz gibi, bu talâk anlamında değil, firkat anlamındadır, nikâhın feshi söz konusudur. İster cin­sî yakınlıktan önce, ister sonra irtidad meydana gelsin farketmez; an­cak cinsî temastan sonra ise ve mürted olan da koca ise, kadına tam mehir verilir. Cinsî temas meydana gelmeden mürted olmuşsa, yarım mehr verilir. Mürted olan kadın ise ve cinsî temastan sonra irtidad vuku' bulmuşsa, tam mehir alır. Cinsî yakınlık vuku' bulma­dan irtidad etmişse, hiç mehr gerekmez.

4. hocam ben size geçen nikah caiz oldumu diye sormuştum.siz olmadı demiştiniz.yardım eder misiniz.” Nasıl bir yardım? Yani caiz olmayana caiz oldu mu dememi bekliyorsunuz? Biz burada meseleleri kendi kafamıza-keyfimize göre değerlendirmiyoruz ki, kendimize göre değiştirebilelim. Ancak şu olabilir; eğer yanılmış hata etmişsek, yanlışı düzeltmeye çalışırız. Gayretlerimiz ise zaten hep size yardım için… Başka bir gayemiz yok ki.

Son bir hatırlatma; artık bu senin hürmet-i müsahare meselen de âmiyane tabirle “kabak tadı” vermeye başladı. Oturun oturduğunuz yerde, mezhebinizin sınırlarını taşmamaya, hududu aşmamaya biraz çaba gösterin. İkide bir taklit kapısını zorlamayın, yoksa bunun sonu telfek’e gider. Lütfen bir daha bu hususta bize bir şey yazma. Problemini nerede ve kiminle istiyorsan orada onlarla çöz. Gerçekten gına geldi. Tamam mı sevgili kardeşim?

Eskilerin tabiriyle, “Babamın adı Hıdır, elimden gelen budur”. Yazdıklarına artık daha fazla tahammülümüz kalmadı, bilesin!

Go to top