Hocam selamın aleyküm.

Diş fırçaladıktan sonra ağızda kalan bakterileri yok etmek amacıyla bazı firmalar ağız çalkalama suyu geliştirmişler.

İki çeşit olarak. Birincisi %100 su ile üretim yapılan .İkincisi %10 alkol %90 su yada alkol oranı yüksek olan ağız çalkalama suları.

Ama alkol kullanılmasının sebebi, ağızdaki bakterilide daha uzun zaman ve etkılı olarak yok ettıklerını ıddaa etmelerındedır.

Sımdı ben namaz kılan bırıyım. Her ıkı urunude kullanıyorum. Ağzımda bır koku olusmuyor alkol kokusu vs.

Ama dinen boyle bır urunu kullanmamızın sakıncası var mıdır  ? Yutmamaya özen gosterıyorum. Ayrıca içilebilir değildir. Sarhoş edici olması için sanırım 5-10 kutu (500ml bir kutusu ) içmek gerekir ki ozamanda zehirlenme olur .

Bu konu hakkında nasıl amel etmeliyiz ?

Allah razı olsun. Teşekkürler

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

Sorunuzun cevabı için lütfen aşağıdaki linklere bkz. Oralarda kayıtlı bulunan hükümlere ve benzeri bir soruya ehliyetli bir âlim (rahmetullahi aleyh) tarafından verilen cevaba göre amel ediniz.

http://halisece.com/sorulara-cevaplar/2631-saglik-icin-alkol-ve-alkollu-ilac-kullanilabilir-mi.html

http://www.mollacami.net/soru-ve-cevaplar-710.html

http://www.mollacami.net/soru-ve-cevaplar-570.html

Eski müftülerimizden merhum Mehmed Emre hocaefendi de, "Çağımız ve Günümüz Meselelerine Fetvalar" isimli eserlerinde,

- “Haram olan bir şey ilaç olarak kullanılabilir mi? Mesela, içinde alkol bulunan bir ilaç ile tedavi caiz midir?” sualini şöyle cevaplamışlardır: 

“Hastalanan kimse tedavi yollarını arayacaktır. Bu onun için hayatını koruma vazifesidir. Ancak kullanacağı ilacın dinimizce haram olmamasına dikkat gösterecektir. Zira Cenab-ı Hak haram kıldığı şeyden fayda verici hassaları da kaldırmıştır. Bir şeyin haram kılınmasının hikmeti, insanın bedenine, edebine ve dinine zararlı olmasıdır. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.), Ebu Davud'un Sünen'inde rivayet edilen hadis-i şeriflerinde, "Haramla tedavi olmayınız" buyrulmaktadır. Tarık bin Süveyd (r.a.), Nebî sallallahu aleyhi vesellem’e şarap ile tedavi hususunda sual sormuştu. Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v.) ona şu cevabı verdi: ‘O bir deva değil, bilakis hastalık (âmili)dır’. Aslolan hüküm budur. Fakat mütehassıs (Müslüman) bir doktor, hastalığın ancak haram olan şeyle tedavi edilebileceğini haber verirse, o zaman caiz olacağı ifade edilmiştir. Dikkat edilirse bu cevaz, helâl olan şeylerden o hastalığın ilacının bulunmaması, Müslüman ve mütehassıs bir doktorun o hastalığın haram olan şeyle geçeceğini haber vermesi şartlarına dayalı olarak verilmiştir.” 

• Önceki
• Sonraki