Selamunaleykum Hocam;

1.Soru Zekat ile ilgili biraz araştırma yaptım, bir kaynaktta illada zekatın altın ve gümüş cinsinden verilmesi gerektiği yazıyor kağıt para ile olmaz diyor, mesela paranız var nisap miktarı üzerinden 1 yıl geçmiş bununla altın alıp o şekilde fakire verilmesi gerektiği yazıyor bu konuya açıklık getirirmisiniz.Hatta soruyu soran kuyumcu sonuçta kendine komisyon alıyor fakire niye komisyon ödetelim demiş, bilgiyi veren sitede sen demiş altın olarak fakire verirsin, fakirde bunu sen bana boz der sende bozup para ile ödeme yaparsın gibi de birşey yazmışlar fakir kişi zarar etmemesi için. http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1087 bu siteye bir göz atarsanız bilgileri burdan aldım.

2.Soru Eşimin altın saati var bunundami zekatı verilmesi lazım, kullandığı bir saat.

3.Soru Mesleği Sigorta gibi hizmet sektörü olan kişinin ticari malının zekatı nasıl olur?

4. Soru Fıkıh ile ilgili kolay anlaşılır kitap tavsiyesinde bulunurmusunuz, bu zekat olayını çok iyi anlamak istiyorum.

*******

Ve aleyküm selam.

1- Sözünü ettiğiniz husus, Şâfiî fıkhının zekâtla alakalı bir hükmüdür. Kopyaladığınız linke bakmaya gerek yok, zaten onu kaynak olarak da alamayız. Bu husustaki kaynaklar bellidir; bunlar, temel fıkhî eserlerdir. Onların da ne ya da neler olduğunu ilgilenen ve bu sahada araştırma yapmaya ehil olanlar bilir. Sorduğunuz meseledeki sıkıntı; İslâm hukukuyla ilgili bir hususu naklederken, hangi mezhebin görüşü olduğunu belirtmemekten kaynaklanmaktadır. Görüldüğü gibi bu usûl hatası, maalesef böyle karışıklıklara sebep olabiliyor. Keşke belirtiverseydiler, diye geçiyor insanın içinden…  

Şöyle ki:

Şâfiîlere göre zekât, ancak malın cinsinden ödenir. Sadece develerin sayısı 25’in altında ise, onların zekâtları koyun veya keçi olarak verilir. Bir de ticaret malının zekâtı nakit olarak ödenir. Gümüş için, altın zekât verilemez; bunun aksi de olamaz, yani altın için gümüş de ödenmez. Hâsılı, Şâfiîlere göre zekâtın, bu ve buna benzer farklı hükümleri vardır. Madem meraklısın, el-Cezîrî’nin (rh.) Mezâbü’l-Erbaa’sını (Dört Mezhebin Fıkıh Kitabı adıyla tercemesi de var piyasada) alır, enine-boyuna meseleyi tahkik ve tedkik edersin. Ama müntesibi bulunduğun mezhebin hükümlerinden ayrılmamaya da dikkat edersin.  

Sadedinde olduğumuz mesele, Hanefî fıkhına göre şöyledir:

Zekâta tâbi olan altın, gümüş, hububat, ehlî hayvanlar ve ticaret mallarının zekâtları, kendi cinslerinden vermek suretiyle ödeneceği gibi, kıymetlerini vermek suretiyle de ödenebilir, caizdir. Bu hususta zekât sahibi serbesttir. Binaenaleyh bir kimse altının zekâtını altın olarak ödeyebileceği gibi kumaş, zahire, gümüş, geçerli nakit para olarak da ödeyebilir. Fakat bu hususta fakirler için daha faydalı olan ciheti tercih etmek evlâdır.

2- Hemen belirtelim; Hanefîlere göre hanımınızın altın saati zekâta tâbidir.

İslâm fıkhında Hak Mezheplere göre altın ve gümüşten mâmul zînet / süs eşyasının zekâtı şöyledir:

Hanefî mezhebine göre altın ve gümüşten yapılmış süs eşyaları zekâta tâbidir. Meselâ altın ve gümüşten yapılmış bilezik, kolye, gerdanlık, saat gibi kadın süs eşyası nisaba ulaşır ve üzerinden bir sene geçerse, o günkü altın fiyatları ile değeri bulunur ve kırkta bir (1/40) olarak zekâtı verilir.

İmam Şâfiî, İmam Mâlik ve Ahmed b. Hanbel'e (rahımehumullah) göre ise, mubah olan kadın süs eşyası zekâta tâbi değildir. Ancak Şâfiîler'e göre, kadın süs eşyalarında israfa kaçarsa, meselâ 200 miskal ağırlığında zînet eşyası bulundurursa bunların zekâtını vermesi gerekir.

Kadın süs eşyasının zekâta tâbi olup olmaması hususunda iki farklı görüşte olan müçtehitler / âlimler, bu mevzu ile alakalı aşağıdaki hususlarda da ittifak halindedir / aynı görüştedirler:

a) Altın ve gümüş dışında, hangi maddeden olursa olsun bütün süs eşyaları zekâta tâbi değildir.

b) Erkekler tarafından kullanılan veya dince kullanılması haram sayılan altın-gümüş mâmulü bütün süs eşyası zekâta tâbidir.

Önemli hatırlatma: Hangi mezhebe mensup iseniz, herhangi bir zaruret ve mecburiyet olmadıkça, mutlaka mensubu bulunduğunuz mezhebin görüşüne uyunuz.

3- Mesleği sigortacılık olan kişi zekâtını, yaptığı işten elde ettiği kazancı üzerinden hesap edip öder. Ticarî mallarının zekâtı ise, ticaret mallarının zekâtıyla alakalı hükümlere tâbidir.

4- Fıkıhla ilgili kolay anlaşılır ve de güvenilir fıkıh kitabı olarak, yukarıda, mevzuyu etraflıca ele alması bakımından hatırlattığımız Dört Mezhebin Fıkıh kitabına ilaveten, Ömer Nasuhi Bilmen merhumun Büyük İslâm İlmihali’ni de tavsiye edebiliriz. 

Go to top