Selamün aleyküm hocam. Bir kısmı uzun vadeli olan çeşitli yer ve kimselere ödemesi gereken borçları bulunan birinin, maaşıyla bunlardan günü gelen borçlarını ödemek yerine, borç isteyen bir başkasına borç vermesi caiz olur mu? Yani günü gelen borcu hemen ödemeyip geciktirmek günah olmaz mı? Yaşar Can Yavuz – Gmail

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

Hemen belirtmeliyiz ki, borcun gereksiz ve mâzeretsiz olarak geciktirilmesi caiz değildir. Bu hususta Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:

"Zenginin borcunu geciktirmesi zulümdür…" [Bkz. Buhârî, Sahih, Havale, 1-2; İstikraz, 12; Müslim, Sahih, Müsâkât, 33; Ebû Davûd, Sünen, Buyû', 10; Nesâi, Sünen, Buyû, 100, 101; Tirmizî, Sünen, Buyü', 68; İbn Mâce, Sünen, Sadaka, 8; Mâlik, Muvatta’, Buyü', 84; Dârimî, Sünen, Buyû', 48; Ahmed b. Hanbel, Müsned,  II/71, 245, 254, 260]

Hadsi-i şerifte geçen “matlu’l-ğaniyyi (zenginin geciktirmesi)” ifadesi, zengin bulunan / ödeme imkânı olan bir kimsenin borcunu vermeyi geciktirmesi, alacaklıyı oyalaması, savsaklaması karşılığında kullanılmıştır. İmam Kurtûbi (rh.) bu ifadeenin, "ödemesi gereken borcu, imkânı varken ödememek" manasına olduğunu söyler.

Hadis-i şerif'te, öncelikle borcu ödeme imkânına sahip olduğu halde bunu ödemeyip geciktirmenin zulüm olduğu belirtilmektedir.

Bazı âlimler ise bu cümlenin, "zengine olan borcu geciktirmek zulümdür." manasına geldiğini söylerler. Bu durumda hadis-i şerifi, "Zengine olan borcu ödemeyip geciktirmek zulüm olduğuna göre, fakire olanı geciktirmek evleviyetle-öncelikle zulümdür" mealinde anlamak gerekir.

Ancak, âlimlerin büyük çoğunluğu bu hadisi, "Zenginin borcunu geciktirmesi zulümdür." mânâsında anlamışlardır.

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) genç bir deve borç almıştı. Kendisine, sadaka develeri geldi. Bunun üzerine, alacaklı adama genç devesinin ödenmesini emretti. Efendimize (s.a.v.), "Develer arasında altı yaşını doldurmuş güzel bir deveden başkasının bulamadığı." söylendiğinde Rasûl-i Ekrem Efendimiz,

"Adama onu verin, şüphesiz insanların en hayırlısı borcunu en iyi ödeyendir." buyurdu. [Bkz. Müslim, Sahih, Musâkât, 118, 128; Tirmizî, Sünen, Buyû', 73; Nesâi, Sünen, Buyû', 64; İbn Mâce, Sünen, Ticaret, 62; Dârimî, Sünen, Buyû', 31; Mâlik, Muvatta’, Buyû', 89; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 375, 390]

Velhâsıl; borçlu kişinin, elinde imkânı olduğu halde borcunu ödemeyip borç aldığı kişiyi mağdur etmesi caiz değildir. Bu esnada başkasına da borç veremez. Hatta eğer imkânı varsa, borcunu gününden önce ödemesi daha doğru ve daha güzel olur. Ancak borcun ödeme günü gelmemiş ve alacaklılar da mağdur olmayacaksa, gününde borcunu ödeme imkânı da varsa, elindeki mevcut paradan / imkândan başkasına borç verebilir. 

Go to top