Bir Sorum Var..

Ogle  Namazinin. Ilk 4 Sünnetini  ve Son  Sünnetini

Ilkindi Namazinin …. 4 Rekatlik Sünnnetini

Aksam  Namazinin   2 Rekatlik Sünnetini

Yatsinin.  Ilk 4  Rekatlik ve son 2 Rekatlik Sünnetini 

Ben baska Müslümanin Yerine,, Yada Baska Bir Müslüman Benim Yerime  Kilabilir mi?

Hanefi Fikhi Buna Izin Veriyor mu?

Soru: Tayfur Demirel tarafından soruldu. Kategori: Soru - Cevap

*******

Selamün aleyküm.

Sorunuzun cevabına geçemezden evvel âdapla alakalı bir noktayı hatırlatmak isterim. İslâmî usûlde selâm kelâmdan evvel gelir. Yani önce selam verirsiniz, sonra söze başlarsınız. Bu hususta gelen iki hadis-i şerif şöyledir:

1. “Kim selamdan önce konuşmaya başlarsa, selam verinceye kadar ona cevap vermeyin.” [Hilyetü’l-Evliyâ, 8, 199; Kenzü’l-Ummâl, Hadis no: 25336]

2. “Konuşmaya selamdan önce başlamayın. Sizden kim selamdan önce kelâma (konuşmaya) başlarsa, onu cevaplamayın.” [el-Hakîmü’t-Tir7mizî, en-Nevâdiru’l-Usâl, 2, 733, H. no: 822; Kenzü’l-Ummâl, Hadis no: 25320]

İnşaallah Rasûlullah Efendimizin bu ikazları kulağınıza küpe, kalbinize nakşolur da bundan böyle mesajlarınıza / sözlerinize selamla başlarsınız. Selam ve ehemmiyeti hakkında detaylı bilgi için sitedeki bu mevzuda kaleme alınmış yazılara bakabilirsiniz. 

***

Meselenize gelince…

Önceki sorunuza verdiğimiz cevapta gayet açık bir şekilde ifade ettiğimiz gibi, hiç kimse bir başkası adına hiçbir namaza niyet edemez, onun namazını kılamaz. Ancak kıldığı namazdan sonra başkası / başkaları için dua edebilir, sevabından ona / onlara da bağışlayabilir.

Bilindiği gibi namaz, İslâm'ın şartlarından-rükünlerinden birisidir, dinin direğidir. Binanealeyh namaz ibadeti, onu edâ etmekle mükellef / yükümlü olan kimseden başkasından sahih (geçerli) olmaz. Yani birisinin yerine namaz eda edilmez / kılınmaz, kılınsa da onun üzerinden o namaz borcu düşmez. Bu hüküm, âlimlerin üzerinde ittifak ettitkleri, aralarında hiçbir görüş ayrılığının bulunmadığı bir hükümdür. Ne Hanefî, ne Şâfiî, ne de diğer Ehl-i Sünnet mezhepleri arasında bu meselede ihtilaf söz konusudur. Bunun lâmı-cimi olmaz. Nitekim İbn Kudâme (H. 541-620) rahımehullah bu mevzuda şöyle demiştir:

"Namaz, oruç ve hadesten taharet gibi bedenî ibâdetlerde vekâlet (bunların başkası adına yapılması) câiz değildir. Çünkü bunlar, sahibinin / kişinin bedeniyle yapılan ibâdetlerdir. Dolayısıyla bu ibâdetleri başkası yerine getiremez." [A.g.m., el-Muğnî, 5, 207]

Bu meseleyi tekrar tekrar sormanın da açıklamarda bulunlamanın da bir mânâsı yoktur. Bundan evvelki cevabı ve o cevap içinde verdiğimiz linki lütfen yeniden ve dikkatle okuyun, kâfidir. 

Go to top