Hocam ben şu son cevapladiginiz soruyu yazan kişiyim. Yine de maazallah bain talak olduysa safiiye gore nikahi yineleyemez miyiz rahatlamak için? Bide kesinlikle 3 talak sayılmaz dimi durumumuz?

Soru: Begüm tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Değerli kardeşim;

Durmunumuzu gayet net bir şekilde ortaya koyduk, meselenizi açık bir ifadeyle cevapladık. Değil üç talak, tek talak bile bahis mevzuu değil. Daha hangi şüpheden, tereddütten söz ediyorsunuz ki! Bunlar gereksiz vesveseden ibaret. Atın bunları kafanızdan, denilenlere uymaya çalışın. Mademki Hanefîsiniz, Şâfiîye göre nikâh yapmanızı gerektiren / icbar eden bir durum da yok ortada…

Mezhep taklidi de öyle çocuk oyuncağı değildir. Zırt-pırt, olup olmadık her şeyde müracaat edilmez. Ancak çok zaruri ve mecburi hallerde çıkış yolu olarak başvurulacak bir çaredir. Kişi için uygulaması pek de kolay olmaz. Her an “telfîk-ı mezâhib”e düşme tehlikesi söz konusudur. Çünkü fert, her iki mezhebi de hakkıyla bilen birisi değildir çoğu zaman…

Telfik; birleştirme, toplayıp bir araya getirme demektir. "Telfîk-ı mezâhib" ise fıkıh lisanında, bir mesele veya amelde birkaç müctehidin re’yini (görüşlerini) birleştirerek taklid etmek mânâsınadır. Bu hususta farklı görüşler olmakla birlikte iyi niyetli Müslümanların, ihtiyaç ve zarûret hallerinde telfik durumuna düşmeden diğer mezheplerden de istifade etmesi, onların görüşüne uyması caizdir. Ekseriyetin görüşü budur. Zaman zaman ihtiyaç hissedildikçe de yapılagelmiştir. Yasaklanan telfik ise, bir mevzûda farklı mezheplere ait müctehidlerin ileri sürdükleri şartlardan işine geleceği biçimde seçme yapılarak meydana getirilen birleştirmedir. Kasıtlı ve art niyete dayalı böyle bir toplama caiz görülmemiştir.

Detaylı bilgi için mutlaka bkz.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2569-taklid.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2149-kurbani-zamaninda-kesemeyen-ne-yapar.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1747-gecmise-yonelik-mezhep-taklidi-caiz-mi.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2978-talakla-alakali-bazi-meseleler.html

***

Madem çok ısrar ettiniz, o halde sırf bilgilenmek bakımından Şâfiî mezhebine göre, karısından boşanan kişinin tekrar onunla evlenip evlenemeyeceğini, evlenebiliyorsa bunun nasıl olması gerektiğini de bir nebze ele alalım.

Kocanın, boşadığı karısına geri dönmesini mümkün kılan ve kılmayan ol­mak üzere Şâfiî’de boşamalar iki kısma ayrılır:

a) Kocanın karısına yeni bir nikâha gerek kalmaksızın geri dönmesini mümkün kılan boşamaya ric'î

b) Yeni bir nikâhla ge­ri dönmeyi mümkün kılan veya hiçbir şekilde mümkün kılmayan boşamaya ise bâin boşama denir.

Karısını boşayan kişi için şu dört durumdan biri söz konusudur:

1.  Karısını kendisiyle hiç cinsî yakınlıkta bulunmadan boşamıştır.

2.  Cinsî yakınlıktan önce veya sonra mal (menfaat) karşılığında boşamıştır.

3. Cinsî yakınlıktan sonra normal bir şekilde bir veya iki talâkla boşamıştır.

4.  Normal bir şekilde üç talâkla boşamıştır.

Karısını birinci maddeye göre boşayan kişi artık ona geri dönemez. Çün­kü bu kadının iddet beklemesi gerekmez. Allahu Teâla şöyle buyurmuştur:

"Ey iman edenler! Mümin kadınları nikâhlayıp, sonra onlara dokunmadan (cinsî mukarenette bulunmadan) kendilerini boşadığınızda, onlar üzerinde sizin sayacağı­nız bir iddet vazifeniz (mecburiyetiniz) yoktur. Bu durumda onlara mut'a (koca tarafından, boşadığı eşine verilen para veya mal) verin ve kendileri­ni güzel bir şekilde bırakın." [Ahzâb suresi, 49]

Cinsî yakınlıktan önce bir veya iki talâkla boşamış olsa bile koca, karısına geri dönemez. Bu durumda kadın eğer râzı olursa, yeni bir nikâh ve yeni bir mehirle evlenebilirler. Eğer koca, karısını üç talâkla boşamış ise, evlilik artık tamamen sona ermiş olur.

Karısını ikinci maddeye göre boşayan kişi, ancak yeni bir nikâh ve mehirle ona dönebilir. Mal karşılığında boşamanın, cinsî yakınlıktan önce veya son­ra olması hükmü değiştirmez.

Karısını üçüncü maddeye göre boşayan kişi, iddet tamamlanmadan ön­ce karısına geri dönebilir. İddet tamamlandıktan sonra ise karısının da râzı ol­ması şartıyla yeni bir nikâh akdi yaparak evliliklerini devam ettirebilirler. Bu hususta Cenab-ı Mevlâmız şöyle buyurmuştur:

"(Dönüş yapılabilecek) boşama iki de­fadır. Sonrası, ya iyilikle geçinmek ya da güzellikle bırakmak gerekir." [Bakara suresi, 249]

İki talâktan sonra iyilikle tutmak, ancak kocanın karısına geri dönmesiyle mümkün olabilir. Bu mevzuda Hz. Ömer’in (r.a.) şöyle dediği rivayet edilmiştir: 

"Rasûlullah (s.a.v.) Hafsa'yı (bir talâkla) boşadı. Sonra ona geri döndü." [Nesâî, Sünen, Talâk, 76]

Karısını dördüncü maddeye göre boşayan kişi, nikâhın üç bağını da çöz­müş olduğundan evliliği devam ettirmesi imkânsızdır. Karısına geri dönmesi ancak hulle yoluyla mümkün olur. Bu da, İslâm'ın asla hoş karşılamadığı bir uygulamadır. Bu hususta detaylı bilgi için bkz.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/802-uc-talaktan-sonra-yeniden-evlilik.html

Ric'atin, yani boşanan kadına geri dönmenin şekli

Karısını normal bir şekilde bir veya iki talâkla boşayan kişi, ona geri dön­mek istediğinde ona, "Sana geri döndüm" veya, "Seni geri aldım" yahut, "Se­ni nikâhıma geri döndürdüm" demesi, evliliklerini devam ettirmeleri için yeter­li olur. Bu sözleri iki âdil şahit huzurunda söylemesi şart değil, ama müstehaptır. Bunu şu âyet-i celileden anlıyoruz:

"Boşanan kadınlar iddetlerinin sonuna varınca on­ları güzelce tutun yahut onlardan güzelce ayrılın. İçinizden iki âdil kimseyi şa­hit tutun." [Talâk suresi, 2]

Bir veya iki talâkla boşadıktan sonra karısına geri dönen kişinin; bir talâk ile boşamışsa iki talâk hakkı, iki talâk ile boşamışsa bir talâk hakkı vardır ve evlilikleri geride kalan bir veya iki talâk ile devam eder.

Keza Şâfiîlere göre karısını bir veya iki talâkla boşayan kişi, iddet tamamlanmadan karısına yeni bir nikâh akdetmeden geri dönebilir. İddet tamamlandıktan sonra ise ge­ri dönme hakkı ancak kadının râzı olması ve yeni bir nikâh akdi ile mümkün olur. Bu durumda yeni bir mehir de gerekir. Bununla ilgili olarak Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyrulmaktadır:

"Kadınları boşadığınız ve onlarda bekleme sürelerini bitirdikleri zaman kendi aralarında aklın ve dinin gereklerine uygun olarak güzellikle anlaştıkları takdirde, eşleriyle (yeniden) evlenmelerine engel olmayın." [Bakara suresi, 232]

Kocanın, boşadığı karısına geri dönme hakkı olduğu sürece, karısı başka bir erkekle evlenemez. [Şirbînî. Muğni’l-Muhtâc, 5/4-5; Ayrıca bkz. Mehmet Keskin, Büyük Şâfiî İlmihali]