Vefat eden babayı kızı yıkayabilir mi?

Selâmün Aleykûm Kıymetli Halis Abi, Öncelikle hürmet ve mûhabbetlerimi arz ederim. Avâm'dan diye tabir edebileceğimiz bi bayan yakınımızın babası vefat etti. Bana da bazı sorular sordular. Bende işin içinden çıkamayınca size mürâcaat etmek istedim. Benim üzerime vazife olan işi size yüklemiş gibi oluyorum abi. Çok özür dilerim. Hakkınızı helal edin lütfen.!  

1- Vefat edenin kızı babasını yıkayabilir mi? Na mahremsin diye yıkatmamışlar.

2- Vefattan sonra 1 kedi veya köpek belli bi süre evin etrafında durmuş. Ayrılmamış. Bunun bi hikmeti olabilir mi? Ruh başka bi bedene girmiş gibisinden bi şeyler söylediler. Böyle bi şey olabilir mi?

3- Vefattan sonra 7 si, 40, ı, 52 si meselesi nasıl olacak. 4- Vefatın 52. günü et kemikten ayrıldığı için kelle paça dağıtılıyor. Böyle bi şey var mı?  

Soru: GARİB GARİB tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Ve aleyküm selam. Bilmukabele bizden de muhabbetler…

Sorularınıza gelince…

1. “Vefat edenin kızı babasını yıkayabilir mi? Na mahremsin diye yıkatmamışlar.”

- Kız, babasının nâmahremi değil mahremidir. Mahrem’le nâmahremi karıştırmamak lazım. Siteden bakıp öğreniniz. Bu bir.

İkincisi, babasını yıkacayacak erkek varken kızının yıkaması caiz olmaz. Ancak bir erkek kadınlar arasında ölür, beraberinde hanımı veya bir erkek de bulunmaz ise, henüz müştehat olmayan (şehveti celbeder hale gelmemiş, yetişkin) bir kız bulunursa, diğer kadınlar ona yıkamayı öğretirler, böylece o da yıkar. Eğer kadınlar arasında şehvet çağına ulaşmamış bir kadın bulunmazsa, bu takdirde av­retini görmemek için gözlerini yumarak dirseklerine kadar teyemmüm et­tirirler. Bu anlatılan hükümlere muhalefet edilerek ölü yıkanacak olursa, günaha girilmiş olmakla birlikte yıkama şer’an/fıkhen sahîh (geçerli) olur.

Yine bunun gibi, bir kadın ölür, beraberinde kendisini yıka­yacak kadınlar bulunmaz da mahremi olan bir erkek bulunursa, bu erkek ona teyemmüm ettirir. Teyemmümde meshi dirseklerine kadar uzatır. Ama beraberinde sadece yabancı bir erkek bulunursa, bu erkek kendi eline bir bez sararak dirseklerine kadar teyemmüm ettirir. Kollarını görmemek için de gözlerini yumar. Koca da ölen kadın için yabancı erkek gibidir. Fakat o vefat eden hanımına teyemmüm ettirirken kollarını görmemek için gözlerini yum­makla yükümlü tutulmaz. Ölen kadının yaşlı ve genç olması, belirtilen bu hususlar açısından aynı hükme tâbidir. Hanefî mezhebine göre mesele böyledir. Aksine hareket etmek günahtır.

2. “Vefattan sonra 1 kedi veya köpek belli bi süre evin etrafında durmuş. Ayrılmamış. Bunun bi hikmeti olabilir mi? Ruh başka bi bedene girmiş gibisinden bi şeyler söylediler. Böyle bi şey olabilir mi?

- Kedi veya köpeğin ölen kişinin evinin etrafında durmasının herhangi bir hikmeti de, anlamı da yoktur. Belki sağlığında onlarla ilgilendiyse, hayvanların ona karşı olan sevgi ve bağlılık hisleri olabilir. Başka bir şey aramamak lazım. Dile getirdiğiniz hususlar tamamen hurafe bir inançtır, aslı-esası yoktur.

Ruhun bir başka bedene girmesi meselesi de, gene bozuk tenâsuh/reenkarnasyon inancıdır. İslâm itikadında böyle bir şey yoktur. Bunlardan da uzak durunuz. Geniş bilgi için bkz. http://www.halisece.com/sosyal-meseleler/1450-tenasuh-yahut-reenkarnasyon.html

3. “Vefattan sonra 7 si, 40, ı, 52 si meselesi nasıl olacak. 4- Vefatın 52. günü et kemikten ayrıldığı için kelle paça dağıtılıyor. Böyle bi şey var mı?

- İslâm’da kişinin vefatından sonra 7’si, 40’ı, 52’si gibi gün saymak da yoktur. Bunlar bid’attir, yapanları da ikaz etmek gerekir. Bkz. http://www.halisece.com/akaid/690-olenin-ardindan-yapilan-yedinci-kirkinci-elli-ikinci-gece-merasimleri.html