Seferi olduğumuz bir gün camiye girdiğimizde, imamın son rek'atın secdesinde olduğunu görerek imama iktidâ ettik. Sonradan namazı dört rek'at olarak tamamlamamıza rağmen, "Acaba iki rek'at mı tamamlamalıydık?" sorusu kafama takıldı. İmama uyanın tam kılacağını fıkıh kitaplarında okumuştuk. Peki bu gibi seferi olan mesbukun durumu nedir? Tşk.

******* 

İmam muqîm, mesbûk seferî olursa namazını nasıl kılar? 

Malumunuz mukîm, müsafire; müsafir de mukîme uyabilir. Müsafir imam iki rek’atın sonunda selâm verince, mukîm olan mesbuk kalkar -sağlam görüşe göre- kıraatta bulunmaksızın namazını tamamlar… Şayet yanılırsa sehiv secdesi de etmez. Çünkü bu mukîm, bir lâhik mesabesindedir.

İmam olan müsafirin namazdan önce "Ben seferîyim, siz namazlarınızı tamamlayın" demesi müstehaptır 

Yolcu ise ancak vakit içinde mukîme uyabilir.

 Bu durumda dört rek’atlı bir farz namazını mukîm gibi tam olarak kılar.

 İmama vakit içinde uymakla farz namazı iki rek’attan dört rek’ata dönüşmüş olur.

 İbn Abbas (r.anhuma), “Seferî'nin durumuna ne dersiniz? Yalnız başına kılınca iki rek’at, mukîm(e uymuş) olarak dört rek’at kılıyor?" sorusuna; "Bunu yapmak sünnettir" cevabını vermiştir" [ez-Zühayli, el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletühuu, Dimaşk 1405/1985, II, 335]

İmam Nâfi' (rh.) şöyle demiştir: "İbn Ömer seferî olduğu zaman imamla birlikte kılınca dört rek’at kılar, yalnız başına kıldığı zaman ise iki rek’at kılardı." [ez-Zühaylî, a.g.e., II, 335]

Netice; seferî olan bir kişi imama uyduktan sonra, müdrik de olsa, lâhık da olsa mesbuk da bulunsa namazını dörde tamamlar.