abi s.aleyküm hayırlı geceler sünnet üzere  çocuğa isim koyma nasıldır. bazı kaynaklarda 7 günü koymak güzeldir diyor sadakasını ve akikasını kesecekseniz diyor.eğer akika ve sadakasını vermez iseniz 1 günü koyabilirsiniz diye geçiyor.birde ben mehmet talha koymayı düşünüyorum nasıl uygun mu

*******

Ve aleyküm selam.

1- Çocuğa isim koyma ile alakalı olarak bkz. Bkz. http://www.mollacami.net/soru-ve-cevaplar-326.html

http://www.halisece.com/islam-ve-sosyal-meseleler/2252-cocuk-terbiyesi-ve-safhalari.html

2- Mehmet Talha isimleri gayet güzel.

a) Mehmet malumunuz, Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) “Muhammed” isimlerinin, ecdadımız tarafından O’na hürmeten hafifletilmiş şekli. Gene aynı harflerle yazılır.

b) Talha da; muz ağacı, büyük ağaç manasına gelen “talah” kelimesinin müfredidir. [Bkz. Ahterî Kebîr, Tı maddesi] Tabii aynı zamanda Aşere-i Mübeşşere’den (r.anhum) bir zatın da adıdır. Bkz. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2335-esere-i-mubessere-nin-faziletleri-ustunlukleri.html

Rivayete göre, Talha bin Ubeydullah (r.a.), Busra[*] panayırında bulunduğu bir sırada, oradaki bir manastırın râhibi:

- “Sorun bakayım, bu panayır halkı arasında, Ehl-i Harem’den bir kimse var mı?” diye seslenir. Hz. Talha da:

- “Evet var! Ben Mekke halkındanım” diye cevap verir. Bunun üzerine rahip:

- “Ahmed zuhur etti mi?” diye sorar. Talha (r.a.):

- “Ahmed de kim?” der. Rahip:

- “Abdullah b. Abdulmuttalib’in oğludur. Bu ay O’nun çıkacağı aydır. O, peygamberlerin sonuncusudur. Harem’den çıkarılacak; hurmalık, taşlık ve çorak bir yere hicret edecektir. Sakın O’nu kaçırma” der.

Râhibin söyledikleri Hz. Talha’nın kalbine yer eder. Oradan alelacele ayrılarak Mekke’ye döner ve yakında herhangi bir hadisenin meydana gelip gelmediğini sorar. Abdullah’ın oğlu Muhammedü’l-Emîn’in peygamberliğini ilan etmiş bulunduğunu ve Hz. Ebu Bekir’in (r.a.) de O’na tabi olduğunu öğrenir. Hemen Hz. Ebu Bekir’in (r.a.) yanına vararak râhibin anlattıklarını haber verir. Sonunda her ikisi birlikte Rasûlullah’a (s.a.v.) giderler. Hz. Talha oracıkta Müslüman olur.

Bir de Osman bin Talha var ki, Mekke’nin fethi sonrası Mekke şehrinin anahtarlarıyla mükâfatlandırılmıştır. Bizzat âlemlerin rahmet Peygamber-i zîşân Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’dan (s.a.v.) teslim almıştır anahtarları (r.a)… Ne şeref, ne saadet!

Evet, hayırlı-uğurlu ve gözünüz aydın olsun. Rabbim (c.c.) bebeğe de anne-babasına da sağlık-afiyet üzere bereketli ömürler ve dareynde saadetler nasip eylesin.

 

Dipnot:

[*] Busru’l-Harîr (Arapça: بصرالحرير), Busra el-Harîrî ya da Busra el-Harir, Dera İli'nin, İzra İlçesi'ne bağlı bir kasabadır. İzra İlçesi'nin doğusuna doğru, Ürdün sınırına yakın bir konumu vardır. 660 metrelik (2,168 ft.) bir rakıma sahiptir. Suriye İstatistik Kurumu tarafından yapılan, 2004 Suriye nüfus sayımlarına göre 13.315 kişilik bir nüfusa sahiptir. Koruduğu kırsal özelliklerinin yanında, sanayi ve ekonomi faaliyetleri de gösterdiği için kasaba olarak sınıflandırılmıştır. [Bkz. http://tr.wikipedia.org/wiki/Busra_el-Harir]

Go to top