selamün aleyküm hocam bir sorum olacaktı çok acil ama

kürtajdan sonra namaz kılınır mı o kadın namaz kılabilir mi teşekkür ler... ali

*******

Ve aleyküm selam.

Kürtaj, ‘düşük çocuk’ hükmündedir. Çocuğun azası belli ise, kadın lohusa olur. Eğer hiç bir yeri-organı belli değilse, nifas olmaz.

İslâm Hukukunda "sakt" kavramıyla anlatılan düşük, sadece organları belirmiş olan düşüktür. Fakat bütün organların belirmiş olması şart değildir. Saç ve tırnak gibi bazı organlarının belirmesi, çocuk sayılması için kâfidir / yeterlidir. Böylece bir kısım organları belirmiş çocuğu düşen kadın, bununla lohusa olur ve normal doğumla ilgili bütün hükümler onun için de geçerli olur. Meselâ iddeti sona erer, çocuk düşmeden önce gördüğü kan âdet kanı olmaz.

Organları belirsiz düşük nasıl olur ve hükmü nedir?

Hiçbir organı belli olmayan düşük, çocuk sayılmaz ve bununla çocuğa ait hükümler geçerli olmaz, görülen kan nifas kanı sayılmaz, kadın lohusa hükmünde değildir. Böyle bir düşükle gelen kan; nisâba ulaşırsa, yani âdetin en az miktarı olan üç gün sürerse ve öncesinde de bir tam temizlik geçmişse âdet kanıdır. Bu iki şarttan biri, ya da her ikisi eksikse hastalık (istihaza) kanıdır. Yani, eğer üç günden eksik kesilirse veya daha hayz kesileli 15 gün olmamış ise, hayz değildir. Burun kanı gibidir. Namazını kılar, orucunu tutar. Kadın Hanefî ise her namaz vaktinde abdest alması gerekir, çünkü özürlüdür.

Organları belirgin olup olmadığı bilinmeyen düşüğün durumu

Kadın, meselâ tuvalette düşük yaptığı için, organlarının belirgin olup olmadığını bilmemesi halinde; bu düşürme olayı âdet günlerinin başlangıcına rastlamış ve bununla kan devam etmişse: âdet günleri sayısınca namaz ve orucunu kesinkes terkeder. Çünkü bu günlerinde ya âdetlidir ya da lohusadır. Sonra yıkanır ve temizlik âdeti kadar süre namazlarını şüpheli bir şekilde kılar. Çünkü lohusa olma ihtimali de vardır. Sonra âdeti kadar süre namazlarını yine kesinlik ifade eder tarzda kılmaz. Çünkü yine ya lohusadır veya âdetlidir. Sonra yıkanır ve temizlik âdeti kadar süre -kırk günü doldurmuşsa- kesin tarzda kılar, doldurmamışsa dolduracak kadar sürede şüpheli bir şekilde, doldurduktan sonrakileri de kesin olarak kılar. Sonra bu minval üzere devam eder.

Eğer âdet günlerinden sonra böyle bir düşük yapmışsa; bu düşük, temizlik günlerine rastladığı için, temizlik âdeti kadar gün namazını şüpheyle kılar. Sonra âdetine rastlayan günlerde kesin olarak bırakır. Çünkü ya lohusadır ya da âdetlidir.

Bu son iki maddede anlatılan meselede göz önünde bulundurulan şey, şüpheye yer vermemek ve ihtiyatlı olanla amel etmektir.

Go to top