Hocam, halıdaki necaseti nasıl temizlemeliyiz? Bizim halının bi kısmı necaset oldu halı da çok büyük bir halı. Bu halıyı temizlemek için illa ki orayı yıkamak mı gerekir, yoksa ıslak bir bezle ya da ıslak mendille silsek temizlenir mi? Yıkamak gerekiyorsa o büyük halıyı dışarı çıkartıp yıkamamız gerek. Biraz zor olacağı için ıslak bir bezle ya da ıslak mendille silsek temizlenir mi, diye sormak istedim.

*******

Ve aleyküm selam.

Değerli kardeşim; halıda bir yere necaset bulaşmışsa sadece necasetin bulaştığı yer necistir, her tarafı değil. Binaenaleyh yalnızca o kısımda namaz kılınmaz, öbür taraflarında kılınabilir. Dolayısiyle o halının yalnızca necis olan kısmının yıkanması yeterlidir.

Halı yıkama makinasıyla halıdaki necaset bulunan yeri üç defa yıkarsanız temizlenmiş olur. Çünkü her defasında makina suyu veriyor ve geri çekiyor. Normal yıkamada olduğu gibi suyun sıkılması gerçekleşmiş olur. Kısacası ıslak bir bezle veya ıslak mendille silmekle temizlenmiş olmaz. Madem halı büyük, dışarıya çıkartmak müşkil, o halde necis olan kısmı, elinizdeki imkânlarla bulunduğu yerde yakamanın çaresine bakarsınız.

***

Meselenin izahı

Görülen, görülmeyen pislikler ve temizliği

Görülen pislikler: Dışkı ve kan gibi aynî, yani gözle görülüp varlığı olan pisliklerdir. Bir defa da olsa onun / kendisinin yok edilmesi ile temizlenmiş olur.

Görülmeyen pislikler: Bunlar sidik, alkol gibi kuruduktan sonra varlığı gözle görülemeyen pisliklerdir. Temizlenmesi, yıkayanın temizlendiğine kanaat getirinceye kadar yıkaması ile olur. Vesveseli kimse için yıkama sayısı üçtür. Zâhiru'r-rivayeye göre, her defasında sıkmak da gerekir. Çünkü pisliği çıkaracak olan sıkmadır.

***

Temizleme usûl ve yolları

Necis yani temiz olmayan eşyayı temizlemek için hususiyetlerine / özelliklerine göre çeşitli usûller vardır. Bunlardan biri;

a) Su ile yıkama-temizleme: Su, hem pisliği temizleme ve hem de abdest ve gusülde kullanılma bakımından asıl temizleyicidir. Nitekim Rabbimiz (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur:

sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (verdiği vesveseyi) sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak ve savaşta sebat ettirmek için üzerinize gökten bir su (yağmur) indiriyordu. [Enfal suresi, 11]

Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz (ve temizleyici) su indirdik. [Furkan suresi, 48]

Temizlik için kullanılacak su, yağmur, kar, nehir, göl, deniz, kuyu, pınar ve sel sularının toplandığı gölet suları olabilir. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Su, temizdir. Onu; tadı, rengi veya kokusu değişmedikçe dışarıdan bir şey kirletmez.” [Buhârî, Sahih, Vüdû', 67]

Yine Rasûl-i Ekrem (s.a.v.), Esmâ binti Ebî Bekir'e elbisesini hayızdan nasıl temizleyeceği hususunda;

“Ovalar, sonra da su ile çitiler.” buyurmuştur. [Buhârî, Sahih, Vüdû', 63; Müslim, Sahih, Tahâre, 110; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6, 134, 346]

Hanefilerde tercih edilen görüşe göre hakikî pislikler gül suyu, sirke, meyve ve bitki suyu gibi normal su dışındaki sıvılarla da temizlenebilir. Hanefîler, su dışındaki temizleyici sayısını yirmi bire kadar çıkarmışlardır. Diğer mezhepler bunların bazılarında Hanefilerden farklı görüşe sahiptirler. Ancak su dışındaki sıvılarla abdest alınmaz, gusül yapılmaz. Bu mevzuda görüş birliği vardır. [Bkz. el-Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâî‘, 1, 83-87; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-Kadir, 1, 133-138; İbn Âbidin, Reddü’l-Muhtâr, 1, 284 vd.; ez-Zeylaî, Tebyînül-Hakâik, 1, 60 vd.; el-Meydânî, el-Lübâb, 1, 24 vd.]

Necâset, sidik, köpek salyasının eseri gibi görünmeyen nitelikte ise, temizlendiğine kanaat getirinceye kadar yıkanır. Bu da üç defadır. Delil şu hadislerdir:

“Sizden birinizin kabına köpek ağzını soksa, onu üç defa yıkasın.” Başka bazı rivayetlerde yedi defa yıkasın” ifadesi de vardır. [Bkz. Buhârî, Sahih, Vüdû', 33; Müslim, Sahih, Tahâre, 89, 91, 92, 93; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2, 314, 427]

“Sizden biriniz uykusundan uyandığında, kaba sokmadan önce elini üç defa yıkasın.” [Bkz. Buhârî, Sahih,Vüdû', 26; Mâlik, Muvatta', Tahâre, 9; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2, 465]

Köpeklerin ağzını sokmasından dolayı yedi defa yıkama emri İslâm'ın ilk dönemlerinde mecbur kalmadıkça evde köpek beslemeye mâni olma maksadına müteveccih idi.

Necâset, kan ve dışkı gibi gözle görülen çeşitten ise, bunların temizliği bir defa da olsa pisliğin kendisini gidermekle olur. Ancak, yıkanmasına rağmen renk ve koku gibi giderilmesi güç bir eseri kalırsa, bu zarar vermez. Tercih edilen görüşe göre, su saf bir hâl alıncaya kadar yıkanır. Nitekim Havle binti Yesâr (r.anha) dedi ki:

“Ey Allah'ın Rasûlü! Benim bir tek elbisem var ve onda hayız oluyorum.” Nebî sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki:

“Temizlendiğin zaman kan bulunan yeri yıka ve onunla namaz kıl.” Havle dedi ki:

“Yâ Rasûlullah, izi kalırsa?” (Efendimiz )buyurdu ki:

“Su sana yeter, kanın eseri ise zarar vermez.” [Bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2, 364, 380; eş-Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, 1, 40]

İçine sabun, toprak, deterjan gibi maddeler karışmış olan sular, karışım az olduğu takdirde temizleyicidir. Abdest ve gusülde kullanılan sular temizdir, fakat temizleyici değildir. Bunlara Mâ-i müsta‘mel (kullanılmış sular) denir. Bunlarla pislik temizlenebilir, fakat abdest, ya da gusül abdesti alınamaz. Ancak içine pislik karışan veya kendisiyle pislik yıkanan kullanılmış sular temiz olmaktan çıkar.

b) Silmek yolu ile temizleme: Bıçak, cam, cilâlı tahta, mermer, fayans gibi pisliği içine emmeyen şeylere bir pislik bulaşınca, yaş bir bez, sünger veya toprak, ya da deterjanlı ıslak bezle pisliğin izi kalmadığına galip zan (kuvvetli kanaat) meydana gelecek şekilde silinirse temizlenmiş olur. Meselâ; kurban kesilen bıçak temiz bir bezle veya toprakla iyice silinince temiz olur ve böyle bir bıçak üzerinde iken kılınacak namaz sahih olur. Çünkü ashab-ı kiram (r.anhum) düşmanla savaşıyor, kılıçlarını silerek, bunlar üzerlerinde iken namaz kılıyorlardı.

Go to top