Evet, Kasko sigortası caizdir.

Ancak... diğer bazı mevzularda olduğu gibi mesele gene gelip, faiz muâmelesindeki dâru’l-harp ve dâru’l-İslâm’daki hüküm farklılığına dayanıyor. İncelik burada, kavrama ve anlatma zorluğu bu noktada düğümleniyor. Bazı hocalarımız-akademisyenlerimiz de bu hususlarda maalesef zorlanıyor.

***

Kısacası, mevcut sistemdeki sigorta kuruluşlarıyla “hayat sigortası” hariç bütün sigorta işlemleri yapılabilir, ödemeleri alınabilir, helaldir, herhangi bir mahzuru olmaz.

Hayat sigortası ise hoş görülmemiştir. Nitekim Silsile-i Zeheb’in 33’üncü ve son halkasını teşkil eden vâris-i Rasûl üstâzünâ Süleyman Hilmi Tunahan ( k.s.) hazretleri buyurmuşlardır ki:

“Bilcümle menkul ve gayrimenkul emvalin sigortası caizdir. Lakin ‘hayat sigortası’ Hazret-i Mevlâ’ya karşı yakışıksızlıktır. Hayatı sigorta etmek: ‘Yâ Rabbi! Ben senin verdiğin bu hayatı satıyorum’ manasına gelir.” [Ziya Sunguroğlu, Notlarım, s. 14]

***

Velhasıl; dâru’l-harpte Müslümanla gayrimüslim arasında, fâsit sayılan alışveriş ve ticaret muâmeleleri caizdir. O bakımdan bir Müslüman, dâr-ı harpte meşrû olmayan ticaret muâmeleleriyle harbînin malını alsa, buna mâlik olur. [Bkz. es-Serahsî, el-Mebsût, Mısır 1331, X, 28, 95, XIV, 56, 57; İbn Hümam, Fethu’l-Kadir Li’l-Âcizi’l-Fakir, Mısır, 1319, 6, 178; İbn Abidin, Bulak 1272, IV, 188; Diyanet İslâm Ansiklopedesi, Faiz maddesi , s. 121]

Günümüz dünyasında mevcut sistemler içerisinde faaliyet gösteren bu kuruluşların, tüzel kişilik olarak İslâm’la-İslâm hukukiyle bir ilişkisi var mıdır?

Hayır.

Böyle bir düşünce ve endişeleri mevcut mudur?

Gene hayır!

Yani muamele, bir Müslümanla bir başka Müslüman arasında değil, Müslümanla gayrimüslim arasında cereyan etmiş hükmünde oluyor.

Fakat bu gibi işlemlerde İmam-ı Azam ve İmam Muhammed’in (rahımehumallah) şartı, Müslümanın bu işlemlerden kazançlı çıkmasıdır… Yani zarar eden değil kârlı çıkan taraf olmasıdır. Faiz meselesinde de şartları gene aynıdır; Müslümanların almaları caizdir, ama vermeleri değil, demişlerdir. Bu noktada da zaruret/ihtiyaç durumları devreye giriyor haliyle...

O bakımdan kişi, bu gibi muâmelelerde hesabını dikkatlice yapacak; meselenin zaruret durumunu değerlendirecek, görünüşe değil, netice itibariyle lehine mi aleyhine mi olacağına bakıp, kararını ona göre verecektir.

Go to top