Selamün Aleyküm Hocam.

İbni Akil Hanbeli, Ehli sünnet bir zat mıdır?BİLAL

*******

Ve aleyküm selam.

Kaynaklarda İbn Akil Hanbelî’nin, Hanbelî usûlcülerinin ileri gelenlerinden olduğu kaydedilmekte… Ancak onun da, gene Hanbelî olduğunu iddia eden İbn Teymiye gibi ifrat ve tefritler arasında med-cezir halinde olduğu görülüyor. Bâhusus tasavvuf ehline karşı bir hayli hücumları var. Onun bu tehlikeli tenkitlerini İbn Teymiye’nin talebesi İbnü’l-Cevzî Telbîs-i İblîs isimli kitabında sitâyişle (övgüyle-beğenerek) nakletmektedir. [Bkz. a.g.e., s.453-454-455]

İbret ve ders olması bakımından, adı geçen kitabındaki bir pasajı (kısa bir parçayı) buraya aynen aktarıyorum:

“İbn Akil der ki: ‘Allah bir tüccarın evini harap etmeyi dilerse onu sofilerle arkadaş ettirir’ derler. Ben ise, ‘Allah her kimin dinini imanını harap etmeyi dilerse onu sofilerle arkadaş ettirir’ derim. [Dehşet ki ne dehşet!!! Öyle değil mi? Aşağıdaki sözde açıklamayı da görelim. H.E.]

“Çünkü sofiler, kadınların namahrem erkeklerin elinden hırka giymesini helâl sayarlar. Sema için bir araya geldikerinde yabancı erkeklerle kadınların baş başa kalması (flört vs) vuku bulur. Böylece davet iki şahsın düğünü haline gelir. Oradan ayrılırken mutlaka birinin kalbi diğerine tutulmuş, birinin mizacı diğerine meyletmiş, kadının kocasına karşı duyguları değişmiş halde ayrılırlar. Erkek buna razı olursa deyyus sıfatını alır, deyyusluk yapmış olur. Eğer razı olmaz ve kadına sağa-sola gitmeyi yasaklarsa, kadın ondan boşanmayı talep eder ve kendisinden hırka giydiği şeyhin yanına gitmeyi ister. Nefislere karşı çıkmayan ve meyillere hiçbir sınırlama getirmeyen bu kimselerle birlikte olmak üzere yanlarına gider. Onun için de ‘Filan kadın tevbe etti, Şeyh ona hırka giydirdi, böylece onun kızlarından biri oldu’ derler ve ‘Bu bir oyundur, hatalı bir harekettir’ demeye razı olmazlar. Hatta ‘Bu erkeklerin yiğit adamların makamıdır’ derler. Yıllarca bu hal üzere yaşayınca Kur’an ve Sünnet’in hükümleri kalplerinden soğur.” [İbnü’l-Cevzî, a.g.e., s. 457]

Kısacası hayli sakat düşünce ve görüşleri vardır bu zatın, temel İslamî ilimlere ve ve Sünnî tasavvufa vâkıf olmayanları yanıltabilir. Bilhassa kitaplarının tercemeleri daha da mahzurlu, tehlikelidir, kaçınmanızı tavsiye ederim.

Tasavvuf ve tasavvuf erbabı ile alakalı bir takım tenkitleri sathî bakışla hoş ve güzel gibi görülse de, bir mürşid-i kâmil ü mükemmil terbiyesinden geçmedikleri için, anlattıkları akıl-mantık ve tamamen kuru zahirî ilim çerçevesinde kalır. Manevi bakımdan müsbet bir tesiri olmayacağı gibi, aksine itikaden-amelen-ahlâken zararı muhakkaktır.

N e t i c e

Her ne kadar Hanbelî mezhebi amelde dört hak mezhepten biri olsa da, mûmâileyhin Ehl-i Sünnet caimasından çok, İbn Teymiye familyasına mensup olduğu anlaşılıyor. Dikkatli olmakta fayda var. 

Go to top