Hocam sakalı kesmenin şiddetle haram olduguna hadislerine karşi

Sakal bıraktıktan sonra kesmenin veya sakal sünnetini terk etmenin caiziyyetini açiklarmisiniz? Necati Kutsi Altıntaş  - Facebook

*******

Sevgili kardeşim;

1- Sakal, sünnet-i hüdâ sınıfından değil, sünnet-i zevâiddendir. Yani ibâdete değil âdete taalluk eden; uyulması güzel, terki de mubah olan sünnetlerdendir. Maamafih bu meselede de farklı görüşler, değişik içithatlar vardır. Bizim bu husustaki uyduğumuz hüküm, “Müridin fıkhı mürşidinin amelidir (sözüdür)” fehvâsı gereğince budur. Ayrıca, “Sakal erkeğin zînetidir (süsüdür); kendisine yakıştığı gibi bırakır” umdesi mucebince de, sakaldaki ölçümüz böyledir. Bu hususta da gene değişik kıstas ve uygulamaların olduğu malum... Salıveren de var, orta ve kısa kesen de… Bunun için de kimsenin kimseyi tenkide tâbi tutması uygun bir tutum ve davranış olmaz. Her mü’min, Ehl-i Sünnet ulemasının görüşleri çerçevesinde amel etmekte serbesttir.

2- Sakalı, sünnete uygun olarak bıraktıktan sonra kesmek caiz değildir. Çünkü bu şuna benzer; iki rek’at nâfile namaz kılmayanın bir vebâli yoktur. Fakat böyle bir nâfile namaza başladıktan sonra, kişinin, onu mâzeretsiz olarak bozması caiz olmaz. Sakalı bıraktıktan sonra kesmenin hükmü de böyledir. Hiç bırakmayan kimse bir sünneti terk etmiş, dolayısiyle onun faziletinden mahrum kalmış olur. Fakat bıraktıktan sonra mâzeretsiz olarak onu tıraş etmek, başta da belirttiğimiz üzere, İslâm âdâbına uygun bir davranış olmaz, caiz değildir.

Bu meseleyi Mehmed Emre hocaefendi merhum ‘Fetvalar’ında şöyle izah etmişlerdir:

“Sakal bırakmak sünnettir. Hiç sakal bırakmamış bir kimsenin tıraş olması bu sünneti ihmal olmaktadır. Bunun hükmü de kerahetle ifade edilir. Şayet sakalı bırakır da sonra keser ise, bu kerahet, katmerleşerek haram olur. Çünkü sünneti hor görme anlamı taşımaktadır. Yoksa mutlak manada sakalı tıraş haram olsa, bırakmasının da farz veya vacip olması gerekir. Hükme medâr olacak noktayı iyi tesbit etmek gerekir.”

Hocaefendi merhuma sakalla ilgili sorulan bir başka soru ve cevabı da şöyledir:

“Soru: Sakal bırakmak isteyen bir kimse, karısını ikna edemiyor. Bu halde bıraksa ailesiyle arasında huzursuzluk meydana gelecek. ‘Karım razı olmasa da ben sakal bırakırım’ diyerek ailesiyle huzursuz olması caiz midir?

“Cevap: Sakal bırakmak, kadının müsaadesine dayanmamaktadır. Şayet böyle bir şey olsaydı, yüzde kaç Müslüman sakal bırakabilirdi? Bir erkek, karısına, yüzünün derisini değil, kalbinin içerisini sevdirmelidir. Buna muvaffak olabilirse, kadın ne sakala karışır ne de dini bir hususa engel olmaya kalkışır. Eğer o kadın Müslüman ise, hangi hakla Peygamberin Sünnetine engel olmaktadır?” [A.g.m. ve e.]

Go to top