Selamün aleyküm hocam,

teravih namazında zamm-ı süre yerine üç ayete muadil olmayacak kısalıkta bir ayet okunarak kıldırılıyo bu namaz noksan mı?

 

 

Ve aleyküm selam.

Mezheplere göre namazın kıraatinde okunacak ayetlerin uzunlukları ve bunun hükmü farklılık arz etmektedir. Bu sebeple dört mezhebin de görüşlerini ayrı ayrı arz etmeye çalışalım.

Farz olan kıraat miktarı üç kısa ayet veya bunlara denk gelen uzun bir ayettir. En ihtiyatlı görüş budur. [el-Cezîrî, Kitabü’l-Fıkhi ale’l-Mezâhibü’l-Erbaa (Terc.), Çağrı yayınları, 1, 309; bkz. Bahar Yayınları, 1, 191]

Vacip olan kıraat miktarına gelince…

Hanefilere göre vacibin yerine gelmesi için vitirle, nafile namazların her rek’atinde, farzların da ilk iki rek’atinde Fatihadan sonra zamm-ı sûrenin okunması, Kur’an-ı Kerim’in en kısa sûresi veya ona denk olan üç kısa ayetinin okunması veyahut da bu miktarda uzun bir ayetin okunması gerekir. [A.g.e. Çağrı Yay., s.323] Bu durumda demek ki o namaz, noksan olmuş oluyor. Çünkü vâcip terk edilmiş... Dolayısiyle en azından bir sehiv secdesi yapılması lazım ki, namaz tamamlanmış olsun. 

Mâlikilere göre ise vakti geniş olan farz namazlar kılınırken bunların birinci ve ikinci rek’atlarında Fatiha’ya ek olarak Kur’an-ı Kerim’den bir kısım okumak sünnettir. [A.g.e. Çağrı Yay., s.328]

Şâfiîlere göre tam bir sûre olmasa bile Kur'ân-ı Kerim'den bir miktar okumak sünnettir. Tam bir sûreyi okumak ise, sûrenin bir kısmını okumaktan daha faziletlidir. Ancak sûrenin bir kısmı, diğer kısa sûrelerden fazla olursa burada fazilet yitirilmiş olmaz. Meselâ: “Âmene’r- rasûlu” ayetinden, başlayarak Bakara sûresinin sonuna kadar okuyan kişi; Kureyş, Fil veya İhlâs sûresini okumaya nisbetle daha fazla sevâb kazanır. Zira Bakara sûresinin sonundaki bu iki âyet, küçük sûrelerden daha fazladır. Şâfiîlerin mûtemed görüşleri bu paraleldedir.

Bazıları da derler ki: Okunan sûre kısa da olsa, uzun bir âyete nisbetle daha faziletlidir. Sûrenin en azı üç âyetli olanıdır. Ama namaz kılan kişinin üç âyeti okuması zorunlu değildir. Şâfiîlere göre sünnetin aslı, bir âyet okumakla da olsa gerçekleşmiş olur. [A.g.e. Çağrı Yay., s. 332]

Hanbelilere göre de Fatiha’dan sonra zamm-ı sûre okumak namazın sünnetlerindendir. [A.g.e., s.335]

Kıraat; nâfile namazların, vitir namazının ve iki rek’atlı namazların bütün rek’atlarında, dört veya üç rek’atlı farz namazların ise herhangi iki rek’atında olması farzdır. Kıraatin ilk iki rek’atta olması ise vâciptir. İkinci rek’atten sonraki rek’at veya rek’atlarda Fatiha sûresini okumak Hanefî imamlardan yapılan bir rivayete göre vâcip, diğer bir rivayete göre ise sünnettir.

Diğer üç mezhepte ise kıraatin asgari miktarı her rek’atta Fatiha sûresinin okunmasıdır. İlk iki rek’atta Fatiha'dan sonra Kur'an'dan bir sûre veya birkaç âyet daha okumak (zamm-ı sûre) sünnettir. 

***

Zammı sûrenin okunuşundaki sünnetler

1) Genelde zamm-ı sûrenin uzunluğu: Sabah ve öğle namazlarında Fâtiha'dan sonra uzunca; ikindi ve yatsı namazlarında kısa; akşam namazında daha kısa sure veya âyetler okumak sünnettir. Yolcuların bu şekilde hareket etmesi sünnet değildir. Ayrıca bu sünnetin uygulanmasında cemaatin durumu göz önünde bulundurulur.

2) İlk iki rek’atteki uzunluğu: Bu mevzuda, iki kıstas belirtilmiştir:

a) Ayet sayısı kıstası/kriteri: Hanefi ve Şafiî Mezheplerine göre, ilk rek’atlerdeki kıraati ikinciden uzun yapmak sünnettir; ikisini eşit yapmakla sünnet kaçırılmış olur, dolayısıyla ikinciyi birinciden uzun yapmak mekruhtur. Cuma ve bayram namazlarında ise, cemaatin yetişebilmesini ve katılımını sağlamak için, ikinci rek’atteki kıraat daha uzunca yapılır. Bu namazlarda, ikinci rek’atteki kıraatin birinciden kısa yapılması mekruhtur. Kıraatin uzunluğu, âyet sayısına göre düzenlenir. Buna göre, ikinci rek’atteki fazlalık, üç âyet miktarını aşmalıdır; daha azında ise mekruh olmaz. [Bkz. Bilmen, Ö.N., Büyük İslam İlmihali, s. 224-22; Ayrıca, diğer ilmihal ve mezheplerin temel fıkıh kitapları ile Dört Mezhebin Fıkıh Kitabı adlı eserin, kıraat, namazın sünnetleri ve mekruhları bölümlerine bakılabilir.]

b) Okuma süresi kıstası: Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre, ikinci rek’atteki kıraati birinciden kısa okumak, zamana göre düzenlenir; aksine hareket, evlâya (iyi/güzel olana) aykırıdır. Bu ölçüye göre de, İhlas sûresinin okunuşu, Kevser sûresinden birazcık daha uzun sürdüğünden mekruh bir durum olmaz.

***

Zamm-ı sûrenin okunuşundaki mekruhlar

· Zamm-ı sûrenin okunuşundaki mekruhları, şöylece sıralayabiliriz:

· Kıraati bitirmeden eğilip rükûda tamamlamak

· 2. rek’atta ilk rek’atta okuduklarının öncesindeki âyetleri veya sûreleri okumak (aynı rek’atta da sıraya uyulur)

· Farzlarda aynı rek’atta bir sûreyi iki kere okumak

· İki rek’atta okunan peşpeşe üç sûreden aradaki ikinci sûreyi atlamak,

· Bir rek’atta okunacak iki sûreyi, bir veya daha fazla sûre atlayarak okuyup ayırmak (aslında farzlarda evla olan tek sure okumaktır)

· Bilerek âyet atlamak

· Ezberinde başka bir sûre varken aynı sûreyi bilerek iki rek’atta tekrarlamak,

· Her namazda aynı sûreyi okumak

· 2. rek’atta ilkinden daha uzun kıraat yapmak

· Namazı bozmayacak derecede lahin, teganni ve nağme (ezgi) yapmak.

Bütün bu inceliklere dikkat ederek zamm-ı sûrenin okunması, en azından şekilce düzgün kıraat yapılmış bir namaz kılınmasını temin etmiş olur.

 

Go to top