Selamun aleykum Değerli Hocam,

Merhum Elmalılı Hamdi Yazır Hak Dini Kur'an Dili, 10/248 adlı eserinde seferilik mevzusunun 90 km ile değilde 18 saat saat süren yolculuk sonrası ancak vukuu bulacağını söylüyor.

Merhumda son dönem hanefi alimlerinden olmasına rağmen şu anda bu görüş şaz görüş olarak mı görülüyor?

Bu görüşle amel edenler mesul olur mu?

 

 

****

Ve aleyküm selam.

Sevgili kardeşim;

Büyük âlim-müfessir Elmalı’lı merhumun o görüşü, sizin de belirttiğiniz gibi şâzdır. Belki mübarek içtihatta bulunmuş, ama hata ettiği aşikârdır. Üzerinde durmamak, bununla amel etmemek gerekir. Aksi halde mes’ul olunacağı açıktır. Bunu birilerinin söylemesi veya söylememesi neticeyi değiştirmez. Merhum Hanefi de olsa, aynı mezhebe mensup olan Müslümanların bu mezhebin müfta bih olan (öne çıkan) görüşüyle amel etmeleri gerekir.

Bilindiği üzere Hanefî mezhebince seferîlikte mekân esas alınmış ve 3 konaklık yani 90 km’lik mesafeyi kat’eden kişi “seferî” sayılmıştır. Bu mesafeyi hangi vasıtayla ne kadar sür’atle ve kaç saatte gitmeniz ölçü değildir. Ölçü, mesafenin kendisidir. Binaenaleyh seferilik müddeti içerisine giren mesafeyi  sür’atli bir araç ile, mesela trenle, otomobille veya uçakla daha az zamanda giden de seferi olur. Hatta keşfedilecek yeni bir vasıta ile, bir saniyede, bir anda dünyanın öbür ucuna giden de seferi olur. Kerametle tayy-i mekân ederek bir anda başka yerlere-ülkelere giden evliya da, Müslüman cinniler de seferi olarak namazlarını kılar. [Bkz. Abdülvehhab Şa’rânî, Kitâbü Keşfü’l-Hıcâbi ve’r-Rân an Vechi Es’ileti’l-Cân, Kahire, yyy., Mektebetü’l-Külliyeti’l-Ezheriyye; ve yine bkz. Keşfü’l-Ğumme mukaddimesi]

Misalleri çoğaltabiliriz…

- Mesela bir yere iki başka yoldan gidilse, biri kısa, öteki uzun olsa, uzun yol üç günlük yürüyüş ise, bu yoldan her vasıta ile giden seferi hükümlerine tabidir.

- Bir kimse, üç günlük mesafede bulunan bir yere, sür’atli yürüyen bir at ile iki günde veya daha az bir zamanda varmış olsa, yine seferi olur, dört rek’atlık farz namazlarını kısaltıp iki rek’at olarak kılması gerekir.

Tabii her amelde olduğu gibi seferde de niyet önemlidir. Seferilik sınırlarını içine alan veya aşan bir yere gitmeye niyet etmeden, yani böyle bir yolculuk düşünmeden rastgele dolaşıp şuraya da buraya da uğrarken 90 km’nin dışana çıkan-aşan kişi seferi sayılmaz. Bunu da unutmamak lazım.

 

Go to top