1-Şeriat de müslüman ile gayrimüslim farklı  mahkemeler de mi yargılnır?

2-Osmanlı Şeriat devleti midir?

*******

1- İslâm devletinde gayrimüslimler / zimmîler isterlerse şer’i mahkemelerde, isterlerse kendi inanç sistemlerine göre kurulmuş mahkemelerde muhakeme olunurlar. Müstenidatı da Medine Anayasası’dır. Medine Andlaşmasının 25. Maddesi’nde, “Yahudilerin dini kendine, Müslümanların dini de kendilerinedir” denilmek suretiyle gayrimüslimler için din ve vicdan hürriyeti açık biçimde ortaya konulmuştur. Fahr-i âlem Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.), Necran ahalisine gönderdiği ve onlara eman verdiği mektup da, zimmet akdinin ilk numunesi / örneğidir. Mektuptaki özellikle şu ifadeler akdin mahiyetini ortaya koymaktadır:

Necran ahalisi ile onlara tâbi olanların canları, malları, arazileri, aşiretleri, hazır bulunanlar ve bulunmayanları, ibadetleri, ibadethaneleri, gerek az olsun, gerek çok olsun ellerinde bulunan her türlü eşyaları Allah Azimü’ş-şân’ın yanında ve Rasûlullah Muhammed’in (s.a.v.) zimmetindedir / teminatı altındadır. Ayin ve mezhepleri her ne olursa olsun, metropolit ve rahipleri tarafından icra olunur. Hiçbir kimse tarafından değiştirilemez ve engel olunamaz… Bu ahidnamede yazılmış bulunan şartlar, İslam’a ihanet etmedikçe ve zulmederek üzerlerine vacip olan ıslahtan ayrılmadıkları müddetçe, Allah’ın takdiri gelinceye kadar bu ahidname mer’î (yürürlükte)dir. Allah ve Rasûlü’nün zimmet ve riayetindedir”.

Bu çerçevede bir İslâm devleti olan Devlet-i Aliyye-i Osmanî’de de gayrimüslim Osmanlı vatandaşlarının hukuki statüsünün belirlemesinde şer’i hukukun önemli bir katkısı olmuştur. Ancak Osmanlı kendi hâs şartlarından kaynaklanan düzenlemeleri de sisteme gayet uyumlu bir şekilde monte etmeye muvaffak olmuştur. Osmanlı’nın zimmîlerle (Müslüman olmayan diğer bütün halklarla) ilgili getirdiği en önemli yenilik, “millet sistemi”denilen bir yapı içerisinde gayrimüslim tebaaya özel bir konum sağlamış ve âdeta bu grupları, her biri kendi içine kapalı kompartımanlar halinde teşkilatlamış olmasıdır. Dolayısıyla Osmanlı Devleti’nde zimmîlerin hukuki statüleri mevzuunda sıhhatli değerlendirmeler yapabilmek için, öncelikle millet sisteminin gözden geçirilmesi gerekir ki, merak edip ilgilenenler kaynaklara müracaat ederler. Böyle kısa soru-cevap formatlarında bunun tavzihini aramazlar!

2- İlk sorunuzun cevabında da işaret ettiğimiz gibi, evet, hiç şüphesiz Devlet-i Aliyye-i Osmanî tam bir şeriat devletidir. Aksi yöndeki iddialar, şaşkınlık ve zırvadan ibarettir! Cevabı bile gerektirmez. Aksini iddia edenler, iddialarını isbatla mükelleftirler. O zırvalara ayıracak vaktimiz yok.

Son olarak size tavsiyem; madem bu mevzulara merak sardınız, o halde siyeri / İslâm tarihini ve Osmanlı hukuk sistemini ele alıp inceleyen makale ve kitapalara yönelmeniz, onlara müracaat etmeniz gerekir. Zira her iki sorunuz da tez mevzuu olabilecek çapta arîz ve amîk inceleme gerektirir.

Kolay gelsin.

Go to top