Selam, Hocam hayırlı günler dilerim, Umreye gitmek için maddi durumu iyi olmayan bir arkadaş için Zengin birisi tüm masraflarını karşılayabileceğini söyledi,fakat durumu iyi olmayan bu arkadaş bu zengin olan kişinin kazancının şüpheli olduğu için teklifini teşekkür ederek nazikçe reddetti. Arkadaşın bu hassasiyeti dogrumudur?

Soru: Kaan tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Ve aleyküm selam.

Değerli kardeşim;

Şüphe üzerine hüküm bina edilmez; zann-ı galibe göre hükmedilir. Galip zannın / kuvvetli kanaatin neyse ona göre karar verir, hareket eder, kararsızlıktan kurtulursun.

Mübarek ecdadımız Osmanlı’nın son dönemdeki en büyük âlimlerinden olan, ‘yed-i tûlâ’ sahibi Ahmet Cevdet Paşa’nın (r.aleyh) riyasetindeki hey’et tarafından oluşturulan hukuk âbidemiz Mecelle’deki meşhur kaidelerden bişi şudur:

el-Yaqînu lâ yezûlü bi’ş-şekk: Şek ile yakîn zâil olmaz.”

Yani kesin olarak bilinen bir şey, şüphe ile yok sayılamaz.

Herhangi bir şeyin veya bir işin sübûtu yakînen bilindikten sonra, aksine delil olmadıkça o şeyin sübûtu ile hükmolunur. Sonradan ortaya çıkan şüphenin bir tesiri olmaz. Nitekim âyet-i kerîmede “…Zan, haktan (hakikatten, gerçek nâmına) hiç bir şey ifade etmez…” [Yûnus suresi, 36] buyrulmuştur. Bu kâide itikat, ibadet, muâmelât ve cezâ hukûku olmak üzere bütün hükümlerde geçerlidir.

Mesela bir kimse abdest aldıktan sonra abdestini bozup bozmadığı hususunda şüpheye düşerse abdestli sayılır. Fakat abdest bozduktan sonra abdest alıp almadığı hakkında şüpheye düşerse abdest almamış kabul edilir.

***

Bir kimse alacaklı olduğu kimseyi borcundan ibra etse (bana borcun yoktur dese), sonra da bundan şüphe edip borçlu olduğunu söylese, ibrâ geçerli olup borç düşmüş olur.

Bir kimse bir başkasını tüm alacaklarından ibra etse, mesele hakkımı helal ettim dese, sonra da tarihsiz olarak bu kimseden bir alacağı olduğunu söylese, bu talebi dinlenmez. Çünkü ibra yakîn (kesinlik), alacak ise şekk (şüphe) arzeder. Ancak alacağı, ibradan sonraki bir döneme ait ise bunu talep edebilir.

Keza temiz olup olmadığı bilinmeyen bir su temiz kabul edilir. Çünkü suyun aslı temizdir. Necis olması ise şüphelidir.

***

Ve yine bunun gibi, kazancının bir kısmı gayrimeşru olan kimsenin verdiği malın gayrimeşru yollardan geldiği yakînen bilinmediği zaman, onun bu malını satın almak, hediyesini kabul etmek veya ikramını yemek caizdir. Şer’î hüküm budur. Ancak mademki arkadaşınız ihtiyat yolunu seçmiş, söz konusu bu kişinin kazancını şüpheli gördüğü-bulduğu (öyle zannettiği) için teklifini teşekkürle nazikçe reddetmiş, bunda da mesele edecek bir durum yok. Bu tavrından dolayı sadece takdir ve tebrik etmek gerek.

***

Belki birisinin mülküdür (malıdır) diye av eti yememek… Belki Besmelesiz kesilmiştir diye veya Müslüman olmayan biri kesmiştir diyerek kasaptan et almamak… Belki sahibi ölüp varisine geçmiştir diye âriyet aldığı (menkul ya da gayrımenkul bir malı kira ödemeksizin ödünç aldığı, oturduğu) evden çıkmak vesvesedir. Bu şüpheleri gösterecek bir nişan, bir emare-alamet olmadıkça bunlara ehemmiyet verilmemelidir. Fetva bu yöndedir.

***

Meselenin takva cihetine gelince…

Mâlum olduğu üzere şüpheli şeylerden kaçınmakta herkesin hâli bir olmaz. Sıradan insanlarla (avam) yüksek hasletli, vera ve takva sahibi kimselerin kaçınacağı şüpheli şeyler aynı değildir. Nitekim Kûfe şehrinin köylerini haydutlar basıp, koyunları kaçırmışlardı. Mezhep imamımız İmam-ı Azam Ebu Hanife (rh.), bu çalınan koyunlar şehirde kesilip halka satılabilir düşüncesiyle o günden itibaren yedi sene Kûfe'de koyun eti alıp yemedi. Çünkü bir koyunun en fazla yedi sene yaşayabildiğini öğrenmişti… Yüksek hasletli, müttakî kimseler için şüpheli olan bir şeyden, sıradan (avamdan-halktan) bir kimse kaçınmaya kalkarsa buna da vesvese denir. Nitekim İmam Gazali (rh.), İhyâu Ulûmuddîn ve bunun hulâsası olan Kimya-yı Saadet isimli muhallet eserlerinde bir bahsi tamamen bu mevzuya tahsis etmiştir. Meselenin bu yönünü de dikkatten uzak tutmamalı ve halkı vesveseye karşı uyarmalıdır.

Sadedinde olduğumuz meseleyle ilgili detaylı bilgi için ayrıca bkz.

http://halisece.com/sorulara-cevaplar/1507-hibe-hediye-ve-ikramlar.html

Önemli not: Daha önce de hatırlattık, tekrar hatırlatalım: Hac ve umreyle ilgili bu ve benzeri meselelerinizi bize sormak yerine, Hisar Turizmi’mizin güzide rehberlerine-hocalarına danışıp onların gösterdiği istikamette hareket etmeniz daha münasip olur. Çünkü onlar hac-umre ibadetleri ve sürekli bu meselelerle haşir-neşir oldukları için mevzuya daha hâkimdirler. Cevapları daha isabetli olur. Aşağıdaki linkten kendilerine ulaşabilirsiniz: http://hisarturizm.com.tr/umre-sikca-sorulan-sorular/

Go to top