Sayın hocam, doğum günü kutlamak caiz midir, İslam'da yeri var mıdır?

 

*******

Değerli kardeşim;

Gerek doğum günü gerek evlilik yıldönümü gerekse anneler-babalar günü münesebetiyle tertiplenen merasim ve kutlamaların dinimizde, Müslümanların örf ve âdetlerinde yeri yoktur.

Bunlar bize, tamamen Batılılardan-gayrimüslimlerden ithal edilmiş ekonomik istismar konusu gelenek ve göreneklerdir. O gün ve gecelerde toplanıp yaşı adedince mum üflemek-söndürmek, “iyi ki doğdun bilmem kim!” diye şarkılar söylemek, hele hele alkollü içkiler içmek… Bunların hiçbirisi İslâm toplumuyla alakası olan şeyler değildir, bid'attir, haramdır. 

Malumunuz; bizde yani İslâm âleminde -tabir caizse- doğum günü olarak kutlanan, sadece Sevgili Peygamberimiz Fahr-i Âlem Efendimizin (s.a.v.) doğumudur, yani “Velâdet kandili”dir. Onun dışında “doğum günü kutlamaları!” diye bir şey olmamıştır.

Velhasıl, bir Müslümanın bu ve benzeri günleri kutlaması caiz olmaz. Hele ki -Allah korusun- “teşebbüh (başka toplumlara benzeme çabası, gayretkeşliği)" söz konusu ise, durum daha da vahim bir hâl alır.

İmam-ı Rabbani (k.s.) hazretlerinin beyanıyla, bu tip günahların-manevi kirlerin-pasların temizliği, ancak Cehennem ateşiyle mümkündür.

İslamî şuur sahibi Müslümanlar olarak bizlere yakışan; kendi dinimizin hükümlerini yerine getirmeye çalışmak ve kendi milletimizin / toplumumuzun örf-âdet ve geleneklerine uymaya, onları yaşatmaya çaba göstermek olmalıdır. Her ne kadar bazıları, “bu toplantılarda gayrimeşru tutum ve davranışlar yoksa, haram şeyler yenilip içilmiyorsa bir sakınca olmaz” deseler de, şuurlu mü’minlerin bu ve benzeri hallerden / törenlerden kaçınması gerekir. Bu ve benzeri merasimlere katılmak da, bir nevi bunu tasvip etmek anlamına geleceği için, yapılan davetlere de imkân nisbetinde icabet etmemek icap eder. Zira sınıra yakın duran, her an harama düşme tehlikesiyle burun burunadır! O bakımdan haramlardan-mekruhlardan-şüphelilerden kaçındığımız kadar, mubahların fazlasından bile uzak durmamız lazımdır.

Go to top