Selamun aleykum hocam.

Yurtdışından yazıyorum. Burda bir grup hanım/ahavat İstanbul'a ziyarete gidecekler, başlarnda hiç erkek yok; İstanbul'da bir otelde birkaç gün kalıp ziyaret yerlerini gezip geri dønecekler. Bu hanımların yolculuk yapması doğru mudur?

******* 

Ve aleyküm selam kardeşim;

Bildiğiniz üzere Müslüman bir hanımın tek başına sefere çıkması, yani 90 km.’lik bir yolculuğu caiz görülmemiştir. Fakat günümüzde ahvâl ve şartlar hayli değişmiş durumdadır. Birincisi zaruret hâli var, ikincisi de yol emniyeti açısından bir problem yok. Ona göre meseleyi değerlendirmemiz lazım.

Dilerseniz önce mevzuya esas teşkil eden hadisleri bir gözden geçirelim…

1) Ebû Said el-Hudrî’nin (r.a.) rivayetine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının beraberinde babası veya oğlu yahut kocası veya kardeşi yahut nikâhı haram olan biri olmaksızın üç gün (18 saatlik bir mesafeye, yaklaşık 90 km.) veya daha fazla süren bir yolculuğa çıkması helâl değildir. ” [Müslim, Sahih, Hacc, 423]

2) Başka bir rivayette bu kıstas/ölçü iki gün olarak ifade edilir. Şöyle ki: “Rasûlullahın (s.a.v.), yanında kocası veya yakın akrabası olmaksızın kadının iki günlük yola gitmesini yasak etti .” [Müslim, Sahih, Hacc, 416]

3) Hatta bir başka hadis-i şerifte bu kriter, ‘bir gün’ olarak da belirtilir: Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Rasûlullah (s.av.) şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, yanında kendisine nikâhı haram olan biri (mahremi) bulunmadıkça bir gün ve bir gecelik yola gitmesi helâl değildir.” [Müslim, Sahih, Hacc, 421; Tirmizî, Sünen, Radâ, 14]

Bu hadisi delil alan İmam Evzaî ve Ebü’l-Leys (rahımehumallah) şöyle demişlerdir: “Kadın, yanında mahremi olmadan, bir günlük yola yalnız başına yolculuğa çıkamaz; fakat bundan az olan mesafeye, tek başına gitmesi caizdir.” [Aynî, Buharî Şerhi Umdetü’l-Kaarî, 7, 130]

***

N e t i c e 

Bizler her birimiz mukallit Müslümanlar olduğumuza göre meseleyi müçtehitlerimizin, mezhep âlimlerimizin içtihatlarından öğrenmemiz gerekir. Binaenaleyh mensubu bulunduğumuz Hanefî mezhebimizin âlimlerine (rahmetullahi aleyhim ecmaîn) göre bir kadın, beraberinde kocası veya mahremi olan bir erkek bulunmadığı halde üç günlük veya daha fazla mesafeye yolculuk edemez. Fakat bundan az mesafeye beraberinde bunlardan kimse olmaksızın yolculuk etmesi caizdir. Hidâye’de de, kadının yanında mahremi olmadan yolculuk müddetinden (seferilik ölçülerinden) az olan mesafeye gitmesi mubahtır, denilmiştir. [İbn Mâce, (Terc.), 8, 69; Tuhfetü’l-Ahvezî, 4, 332]

İmam Aynî (rh.) bu mevzuda şu soru ve cevaba da yer verir:

"Eğer dersen ki;

- Hz Âişe (r.anha ) yanında mahremi olmadan yolculuğa çıkmıştır. Ulemadan bir cemaat, bunu delil olarak getirerek kadının yanında mahremi olmadan tek başına yolculuğa çıkabileceğini söylemişlerdir.

Ben de şöyle cevap veririm:

- Hz Âişe (r.anha) validemiz, bütün mü’minlerin annesi olduğundan, o herkese mahremdi. Kiminle yolculuğa çıkarsa, ona mahrem oluyordu. Diğer kadınlar için bu hüküm geçerli olmaz. Bu cevap Ebû Hanife’ye aittir.” [Aynî, a.g.e., 7, 128]

***

Bütün bu rivayet ve nakillerden anlaşıldığına göre bir hanım, dinen üç günlük bir mesafeye, yanında kocası veya babası, kardeşi, oğlu, amcası ve dayısı gibi mahremleri olmadan çıkamaz, caiz değildir. Fakat bundan az bir uzaklığa, yanında kimse olmadan da çıkabilmektedir.

İmam Evzaî’nin (rh.) ictihadına esas kabul ettiği bir günlük yola dahi hanımın çıkmaması ise, ihtiyat yani tedbirli olmak bakımından daha da önem taşımaktadır. Tabii burada, belde dışı yani şehir harici kasdedilmekte... Şehir içi için hadislerde belli bir sınırlama bulunmamaktadır. Çünkü şehir içi, yerleşim bölgesi olduğundan, güvenlik bakımından yeterli kabul edilmektedir.

***

Sizin meselenize ve sizin durumunuzda kalabilecek Müslüman hanımların problemine gelince…

Evet, şehir dışı hatta ülke dışı yolculuklarda bazan zaruri durumlar da söz konusu olabilir... Hanımın mutlaka yola çıkması gerekebilir. Günümüz şartlarında ise mümkün olan tedbirler alındıktan sonra, yola da tek başına çıkılamayacağına; yani otobüs, tren ve uçak gibi vasıtalar kullanılacağına göre, büyük ölçüde emniyet de temin edilmiş olacaktır. Böylesi hallerde yola çıkmak mahzurlu olmasa gerektir. Zaten başta da ifade edildiği gibi, yola çıkma zarureti mevcuttur. Ayrıca emniyet problemi de yoktur.

***

Kadının şehir içinde tek başına taksiye binmesi de yine bu çerçevede mütalâa edilebilir. Şöyle ki:

Her ne kadar taksinin içi görülse de, tek başına taksiye binen hanım bir yerde şoförle başbaşa kalmaktadır. Bunun için arka koltuğa oturmayı tercih etmeli… Diğer taraftan bazı art niyetli şoföre rastlamak mümkün olduğu gibi, rahatsız edici konuşmalara muhatap olmak da mümkündür. Bir yerde bunun önüne geçmek için akıl ve firâset melekesini kullanmalı… Bu gibi insanlarla karşılaşmamaya gayret etmelidir. Bütün bunlarla birlikte bir hanımın, mecbur kalmadıkça taksiyi değil umumi vasıtaları tercih etmesi, daha emniyetli yoldur, yöntemdir.

Go to top