Selamun aleyküm hocam; evlerimizde kedi besliyoruz, buna gerek de oluyor, kedinin durumu ve artığı hakkındaki dinimizin hükmü nedir? Tşk ederim. Gülsüm Tuğba Candan - İzmir

*******

Ve aleyküm selam kardeşim…

Hz. Aişe’den (r.anha) yapılan rivayete göre Rasû­lüllah (s.a.v.) Efendimiz: "Şüphesiz ki kedi necis değildir, o da ev hal­kından bazısı gibidir" buyurdu.

Urve b. Zübeyr'in (r.a.) yine Hz. Aişe’den (r.a.) yaptığı rivayete göre, o şöyle demiştir:

"Rasûlüllah’ın (s.a.v.) yanından kedi geçerken su kabını ona iyice meylettirir, kedi su içtikten sonra Efendimiz ar­ta kalanı ile abdest alırdı."

Enes b. Malik (r.a.) anlatıyor: Rasûlüllah (s.a.v.) Medine'de Bathan denilen yere çıktı ve

- "Ya Enes! Benim için abdest suyu doldur" buyurdu. Ben de suyu doldurup hazırladım. Rasûlüllah (s.a.v.) tabii ihtiyacını giderdikten sonra su kabına doğru gelirken bir kedi o kaptan su içmeye başlamıştı. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v.), o su içinceye kadar durup bekledi. Sonra ben bunun (hükmünü) sorduğumda buyurdu ki:

- "Yâ Enes! Doğrusu kedi de ev eşyasından (ev halkından) biridir, bir şeyi kirletmez ve murdar da yapmaz...”

***

Hasılı, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) kediyi diğer evcil hayvanlardan ayrı tutmuştur.  

Nitekim Davud b. Salih b. Dinar et-Temmar da annesinden (r.anhum) naklen şöyle anlatıyor:  

"Efendim beni, bir miktar yemekle Hz. Aişe’ye (r.anha) gönderdi. Gittiğimde Hz. Aişe'yi namaz kılıyor buldum. Bana, elimdekini koymamı işaret etti. (Ben de bıraktım.) Ancak bir kedi gelerek üzerinden yedi. Hz. Aişe (r.anha selâm verip), namazından çıkınca, kedinin yediği yerden yemeği (bir miktar) yedi. Sonra da şu açıklamayı yaptı:

- "Rasûlullah (s.a.v.), "Kedi necis değildir, o sizi(in çevrenizde) çokça dolaşan birisidir" demişti. Ben ayrıca Rasûlullah’ın (s.a.v.), kedinin artığıyla abdest aldığını gördüm." [Ebu Davud, Sünen, Taharet 38, Hadis no: 76]

***

S o n u ç

Bu ve benzeri hadislerden müçtehitlerimizin istinbat ettikleri/çıkarttıkları hükümler şöyledir:

1- Kedinin artığı, yani ağzını dokundurduğu şey necis değil­dir; gerektiğinde o artık su ile abdest alınır.

2- İmam Ebû Hanîfe'ye (rh.) göre, mekruhtur.

3- Yabanî kedi bu hususta evcil kediye kıyas edilmez, onun artığı diğer yırtıcı canavarların artığı gibidir.

4- İmam Mâlik'e (rh.) göre, kedinin de, diğer yırtıcıların da artığı temizdir; yeterki ağzında necaset görülmesin.

5- İmam Şafiî'ye (rh.) göre, kedi dahil diğer bütün yırtıcı hayvan­ların artığı temizdir; ancak domuz ve köpek bu genellemenin dı­şındadır.

6- Kedi şayet fare ve benzeri murdar bir şey yedikten sonra ağzını kap kaçağa dokundurursa, o takdirde artığını kullanmamak ve o kabı yıkamak uygun olur. Nitekim bu hususta Ebû Hanîfe, Ebû Yusuf ve Muhammed (rahımehumullah) aynı görüştedirler. 

Go to top