Selamün Aleyküm hocam. Kursta bazı hocalarımızdan ağlamanın ve avret yerlerlerinin açılmasının abdesti bozduğunu duymuştum. Ama yanlış anlamış olabildiğimi düşünüp size sordum. Allah hizmetinizi kabul buyursun. Allah razı olsun.

 *******

 Ve aleyküm selâm kardeşim;

Hayır; ağlamak da avret yerlerinin açılmısı da abdesti bozmaz.

Dilerseniz bu vesileyle “Abdesti bozmayan şeyler”i maddeler halinde görelim, bilgimizi tazeleyelim.

Aşağıdaki hallerden hiçbiri abdesti bozmaz

1) Bir hastalıktan dolayı olmaksızın gözden akan su (gelen yaş) veya ağlamak.

2) Yara ve benzeri yarıklar içinde görülen ve dışarıya çıkmayan kan, irin ve sarı sular.

3) Bir yaradan kopan deri parçası.

4) Mayasıl ıslaklığı ve parmaklar arasındaki pişinti.

5) Yarıdan az olmak şartı ile donmuş kanın tükrük veya sümüğe bulaşmış olması.

6) Kulaktan, burundan veya yaradan kurt çıkması. Bu kurt temizdir, üzerindeki yaşlık ise azdır, onda akıcılık kuvveti yoktur.

7) Ağız dolusu olmayan kusuntu.

8) Baştan inen veya içeriden yükselip çıkan balgam, ağız dolusu olsa bile, abdesti bozmaz. Çünkü balgam yapışkan ve kaypak olduğundan pisliği içine çekmez. Üstündeki yaşlığı ise azdır. Bu hüküm İmam-ı Azam ile İmam Muhammed'e (rahımehumallah) göredir, İmam Ebû Yusuf'a (rh.) göre, iç boşluğundan gelen ağız dolusu balgam abdesti bozar.

9) Kokusu olsun veya olmasın, erkek ve kadının tenasül organından çıkan yel.

10) Rutubetsiz ve kokusuz olarak arka taraftan çıkarılan şırınga. Bununla beraber uygun düşen, ihtiyat olarak abdesti yenilemektir.

11) Erkeğin tenasül organına damlatıldıktan sonra geri gelen yağ. Bu da İmam-ı Azam' a (rh.) göredir.

12) Pıhtılaşmış bir halde kusulan kan parçası.

13) Baştan buruna veya kulağa kadar akıp gelen, fakat gusülde yıkanması farz olan yere taşmayan kan.

14) Kullanılan misvak (ve fırça) üzerinde veya ısırılan sert meyvalar üzerinde görülen ve akıcılığı bilinmeyen kan izleri.

15) Pire, kene, sivri sinek, kara sinek gibi haşeratın karınları doluncaya kadar emdikleri kan.
Sülüğün karnı doluncaya kadar kan emdikten sonra düşmesi halinde kendisinden kan çıkarsa abdesti bozar.

16) Saçların tıraş edilmesi, bıyıkların kırpılması, tırnakların kesilmesi.

17) Kıçı tamamen yere yerleştirmek suretiyle oturarak uyumak.

18) Namazda iken ayakta, oturarak, rükûda ve secdede uyumak.

19) Namaz dışında, cenaze namazında ve tilavet secdesinde kahkaha ile gülmek. 
(Şafiîlere göre, namaz içinde de kahkaha ile gülmek abdesti bozmaz.)

20) Ne kendisinin, ne de başkasının duyamayacağı bir sesle gülümseme (tebessüm). Bununla abdest bozulmayacağı gibi, namaz da bozulmaz. Fakat yalnız kendisinin işitebileceği bir sesle gülmek, abdesti bozmasa da namazı bozar.

21) Herhangi bir kimsenin bedenine veya tenasül organına el ile dokunmak.
(Malikîlere göre, mükellef olan bir kimse, buluğ çağına yakın bir kadının açık bulunan bir uzvuna veya ince hafif bir şeyle örtülü bir yerine lezzet maksadı ile dokunsa abdesti bozulur. Bir maksad olmaksızın duyulan bir lezzet de böyledir. Öyle ki, kadın mahrem olsa bile, lezzetlenme duygusu olan bir dokunma ve yapışma ile abdest bozulur.)

(Şafiîlere göre, herhangi bir yabancı kadının hiç bir engel bulunmaksızın bir uzvuna dokunmak abdesti bozar. Lezzet bulunmasa bile, hüküm yine böyledir. Bundan kadının saçları, dişleri ve tırnakları müstesnadır. Bunlara dokunmak, bir lezzet olsa bile, abdesti bozmaz. Yine Şafiîlere göre, bir erkek veya bir kadın, kendisinin veya başkasının oturağını veya ön tenasül organını bir engel olmaksızın elinin içi ile tutsa, abdesti bozulur. Maliki ve Hanbelîlere göre de böyledir. Ancak bunlara göre, bir kadının kendi tenasül organını tutması abdestini bozmaz.)

Tenbih (uyarı-hatırlatma): Bu gibi ihtilaflı meselelerde ihtiyata riayet edilmesi daha iyidir. Hanefî mezhebinde olan bir kimse, kendi mezhebine göre abdesti bozmayıp başka mezhebe göre abdesti bozan bir hal ile karşılaştığı zaman, ihtilaftan kurtulmak için abdest almalıdır. Böyle hareket etmek, bilhassa imamlar için mendubdur. [Bilmen, Ö.N., Büyük İslam İlmihali, Bilmen Basımevi, İstanbul, 1966, s 87-88] 

Ayrıca bkz. http://www.mollacami.net/soru-ve-cevaplar-149.html

 

 

 

 

 

Go to top