Selamun aleykum. Hocam, En’âm suresinin, özellikle ilk üç ayetinin fazileti hakkında bilgi verebilir misiniz? İsmi mahfuz bir okuyucu

 

*******

En'âm suresinin ilk üç ayeti

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

1. الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَ ۖ ثُمَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ يَعْدِلُونَ

2. هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ طِينٍ ثُمَّ قَضَىٰ أَجَلًا ۖ وَأَجَلٌ مُسَمًّى عِنْدَهُ ۖ ثُمَّ أَنْتُمْ تَمْتَرُونَ

3. وَهُوَ اللَّهُ فِي السَّمَاوَاتِ وَفِي الْأَرْضِ ۖ يَعْلَمُ سِرَّكُمْ وَجَهْرَكُمْ وَيَعْلَمُ مَا تَكْسِبُونَ

Meali:

“1. Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. (Bunca ayet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hala putları) Rab'leri ile denk tutuyorlar.

2. Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hala şüphe ediyorsunuz.

3. O, göklerde ve yerde tek Allah'tır. Gizlinizi, açığınızı bilir. (Hayır ve şerden) ne kazanacağınızı da bilir.”

***

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki:

1) “Yetmiş bin (70.000) melek, tesbih ve hamd sözleriyle bu surenin inişine refakat (yoldaşlık-yol arkadaşlığı) etti.” [Taberânî, Mu’cemü’s-Sağîr, 1, 145]

2) “En’âm suresini okuyan kimseye, Allah Teala azametiyle rahmetini neşreder/yayar ve bu surenin indirilişinde hazır bulunan yetmiş bin (70.000) melek, surenin ayetleri sayısınca (ona), gece-gündüz Allah’tan mağfiret dilerler.” [Ebu’l-Leys es-Semerkandî, Tefsîru’l-Kur’an, 2, 264]

“Kim sabahleyin En'âm suresi'nin ilk üç ayetini okursa, Allah (c.c.) o kimsenin emrine yetmiş bin melek verir. O melekler o kimseyi korurlar ve onun için (onun amel defterine), kendi amellerinin mislini/benzerini kıyamete kadar yazarlar. Yedinci kat semâdan, yanında demirden bir tokmak bulunan bir melek iner. Şeytan o kimsenin kalbine bir şer (kötülük, kötü düşünce) koymak istediğinde, melek, tokmakla şeytanı döver ve bu esnada şeytan ile o kimse arasında yetmiş bin perde meydana gelir/oluşur. Kıyamet günü Allah Teala buyurur ki :

“Ey ademoğlu! Benim gölgem altında yürü, Cennetimin meyvelerinden ye, Kevser suyundan iç, Selsebil suyunda yıkan. Sen benim kulumsun, Ben de senin Rabbinim. Bugün senin aleyhine ne bir hesap vardır, ne de azab!” [Bursevî, İsmail Hakkı (k.s.), Tefsîru Rûhu’l-Beyân, 3, 2; İmam Kurtubî, Tefsir (Câmi’u li-Ahkâmi’l-Kur’an), 6, 383; Ebussuud Efendi, Tefsir (İrşâdü Akli’s-Selîm) 3, 208; Kadı Beydâvî, Tefsir (Envûru’t-Tenzîl ve Esrâru’t-Te’vîl), 1, 330]

***

En’âm suresinin esrârı hakkında da bazı rivayetler vardır. Merak edenler tefsirler, hadis kitaplarının tefsir bablarına veya bu hususta yazılmış eserelere bakabilirler. Mesela, 

Şifalı Dualar Manevi Şifa Reçeteleri isimli kitaptan yararlanılabilir

***

Emekli müftülerimizden Hüsnü Yılmaz hocaefendiden bu ayetlerle alakalı olarak bugün aldığım mail de şöyle:

"İhmâl edilmemesi gereken büyük bir kazanç... En'âm suresinden ilk üç ayet-i kerimenin sabahları 'Hüvellhüllezî'den sonra  mutlaka okunması... Hz. Üstâzımız'ın (Süleyman Hilmi Tunahan k.s.) kesin tavsiyelerindendir..." Selam ve dualarımla... 08 Mayıs 2013 Çarşamba

 

Go to top