Halis ECE


“Muhakkak ki ‘Rabb’imiz Allah’tır’ deyip, sonra istikamet edenler (dosdoğru yol üzere gidenler)in üzerine melekler iner. Onlara, ‘Korkmayın, üzülmeyin, size va‘d olunan cennetle sevinin!’ derler.”(1)

Nakşibendî yolu Müceddidîn kolu silsilesinin son halkası Süleyman Hilmi Silistrevî (k.s.) hazretleri, bu âyet-i kerimenin tefsiri sadedinde şu izahlarda bulunmuşlardır:

“İstikamet, tevhid demektir. Tevhîd'in de iki mânâsı vardır:

1. Tevhîd-i sûrî. Bu, insanı Galata köprüsünden bile geçiremez. Çünkü o, yalnız dildedir.

2. Tevhîd-i hakîki ki, o kalbte olur. İnsanı hem dünyada hem de âhirette en ulvî makamlara kavuşturur. İşte buna tevhîd-i ihlâs da derler.

... Râbıta ile letâif arasında yapacağımız kelime-i tevhîd zikri şöyle yapılır:

Kelime-i tevhîdi, ‘Lâ’ ile kalbimizden başlayıp letâife uğratarak, ‘ilâhe’ diye tamamladığımızda, iki kaşın arasındaki merkez-i nefse varmış oluruz. Oradan ‘illallâh’ diyerek sür‘atle kalbe ineriz. Ve her ‘illallâh’ dediğimizde, nefsin zulmetinden bir parça koparıp kalbimizdeki nûr havzına düşürürüz. Başlarda 100 adet kâfidir.

Râbıtada kalb ile Arş-ı A‘lâ arasında yapacağımız kelime-i tevhid zikrinin usûlü ise şöyledir:

Kelime-i tevhidi yine, ‘Lâ’ ile kalbten başlayıp, boşlukta dönen dünyanın altından dolaştırarak, ‘ilâhe’ diye tamamladığımızda Arş-ı A‘lâ’ya varmış olacağız. Oradan, ‘illallâh’ diyerek sür‘atle kalbe ineceğiz. Burada da her ‘illallâh’ dediğimizde Arş-ı A‘lâ’daki nûr-i İlâhî’den bir miktar kalbimize indireceğiz. Bu da letâifte olduğu gibi, başlarda 100 adet çekilir.”(2) 

DİPNOTLAR
(1) K.K., Fussılet sûresi, 30.
(2) Talebelerinden Ziya Sunguroğlu merhûmun notları.

Go to top