selamün aleyküm hocam..idrar sıçraması hakkında arapça hadis metni ve bunun hakkında biraz bilgilendirirseniz memnun olurum.. hayırlı çalışmalar.. samet

*******

Ve aleyküm selam.

İdrarın fıkhi hükmü

Hanefi mezhebine göre elbiseye veya bedene bulaşan idrar, el ayası kadar bir alandan az bir yere yayılmışsa, bu durum mekruh olmakla birlikte namaza mâni değildir. El ayasından fazla bir alana yayılan idrar ise namaza mânidir, onunla kılınan namaz sahih olmaz. Katı pislikten de üç gramdan fazlası elbise veya bedende bulunursa namaz caiz olmaz.

Necaset olan bir yere dökülen temiz su necasete bulaştığı için temiz değildir. Lakin bu sudan insanın bedenine veya elbisesinin üzerine sıçradığı takdirde bakılır, değdiği elbisenin dörtte birinden ziyade değilse veya değdiği uzvun dörtte birinden fazla bulunmuyorsa ma’fuvdur (bağışlanır). Bununla kılınan namaz sahih olur. Nitekim insanın bedenine veya elbisesine sıçrayan iğne ucu kadar idrar serpintileri -bedenin tamamını kaplasa bile- namaza mâni değildir. Çünkü bundan sakınmak zordur.

Ancak devamlı olarak idrar sıçrama ve serpintisinden korunmak sünnettir. Yollarda ve asfaltlara ayakkabıyla basılması yolları necis kılmaz. İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’in (rahımehumallah) görüşü böyledir. Kabul edilen görüş de budur.

Mevzu ile ilgili birkaç hadis metni ve meali

1) Ani’bni Abbâsin (r.anhuma): “Enne Rasûlallahi (s.a.v.) merre bi-kabreyni, fe-kaale: innehumâ le-yüazzibâni, vemâ yüazzibâni fî kebîrin, belâ innehuu kebîrun. Emmâ ehadühuma fe-kâne yemşî bi’nnemîmeti, ve mme’l-âharu fe-kâne lâ-yettetiru min bevlihii”. [el-Münzirî, et-Terhîb ve’t-Terhîb, et-Terhîb min isabeti’l-bevli es-sevbe ve ğayrahu, ve ademi’l-istibrâi minhu, Cilt, 1, Hadis no: 1] 

Meali: “Bunlara şüphesiz azap ediliyor. (Fakat) kendilerine zor gelen bir şeyden dolayı değil. Evet, azap çekmelerine sebep olan şey, (çok zor değil ama), mühimdir. Bunlardan biri koğucluk yapardı, diğeri de küçük su dökerken kapanmazdı (sıçrıntıdan kaçınmazdı)”.

2) Ve an İbni Abba (r.anhuma) kaale: Kaale Rasûlullahi (s.a.v.): “Âmmetü azabi’l-kabri fi’l-bevli festenzihuu mine’l-bevli”. [el-Münzirî, a.g.e., Cilt, 1, Hadis no: 3]

Meali: “Kabir azabının çoğu idrardandır, idrar (sıçrıntısından) sakınınız”.

3) Ve an Enes’in (r.a.) kaal: Kaale Rasûlullahi (s.a.v.): “Tenezzehuu mine’l-bevli, fe-inne âmmete azabi’l-kabri mine’l-bevli” [el-Münzirî, a.g.e., H. no: 4]

Meali: “Bevlden (küçük su döktükten sonra idrar kılıntısından) iyi temizlenin! Zira kabir azabının çoğu bevlden (sidikten)dir”.

Kabir azabını inkâr edenlere sormak lazım: Muhb-i Sâdık Rasûl-i Zîşân Efendimiz (s.a.v.) olmayan şeyden mi bahsediyor hâşâ? Böyle bir şey mümkün mü? Değil. Çünkü peygamberlerin olmazsa olmaz sfıtlarından biri de "Sıdk" değil midir? Kaldı ki kabir azabından gerek Kur'an-ı Kerim ve gerekse hadis-i kudsilerde da bahsedilmektedir. Herhalde daha başka ve daha fazla söze hacet olmasa gerek!

***

Mevzu ile hakkında daha başka hadisler için, yine aynı eserin zikri geçen bahsine veya diğer hadis kitaplarının ilgili kısımlarına bakabilirsiniz.

Kusura bakmayın, benim bilgisayarda Arapça karakter yok, transkripsiyonuna riayet ederek latinize etmeye çalıştım. Umarım yararlanırsınız.

Go to top