Selamun aleyküm hocam.sizin bir konuda fikirinizi almak istiyorum.Doğru kitap okuma ile ilgili.hızlı okuma tekniği diye bir şey var bir dakika da 700 800 kelime okunabiliyor.yani dakika da 3-4 sayfa gibi bi rakam.bense şuan dakikada 1 sayfa falan okuyorum.sizce doğru olan yavaş okumak mı yoksa bu hızlı okuma teknikleri ile hızlı okumak mı.siz ve geçmiş ulema bu konuda nasıl hareket ediyorsunuz. ender kara – gmail

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

Öncelikle meseleye doğru perspektiften bakmamız lazım, öyle değil mi?

İnsan, özellikle Müslüman ve ilim talibi bir kimse, kitabı niçin okur?

Bilgi edinmek için değil mi?

O halde “doğru kitap okuma” denilince, aslolan hızlı okumak değil, okuduğumuz şeyi anlayarak, kavrayarak, hazmederek okumak esas olmalıdır.

Ayrıca bu iş, okuduğumuz kitap, yazı ve ilim dallarıyla da doğru orantılıdır. Romantize edilmiş popüler tarihi bir eser, hikâye, günlük olaylar-haberler ya da mûtad üzere bakmamız gereken evrak ve saireyi düşünün; eğer içlerinde özel dikkat gerektiren bir durum söz konusu değilse, bu nevi makuleyi ağır-ağır okuyup vakit öldürmenin bir anlamı olmaz Bunları hızlıca okuyup bitirir, başka işimize bakarız. Doğrusu budur. Ama ilmî-edebî-fikrî bir eseri ve oradaki bahisleri de, tavuk yem toplar gibi sür’atle okuyup geçemeyiz. O mevzulardaki-meselelerdeki incelik, genişlik ve derinlikleri, kısacası ayrıntıları da kavramamız icap eder. Yoksa okumanın bir anlamı kalmaz. Öğrenmeden fikir sahibi olma (!) abesliğinden de kendimizi kurtaramayız.

“Teşbihte hata olmaz, hatasız da teşbih olmaz” demiş atalarımız. Binaenaleyh okumayı yemek yemeğe benzetebiliriz. Hızlı değil, ağır ağır, usûlünce-âdabınca, hazmede ede okumalıyız. Hatta bazı eserleri-kitapları defalarca okumalı, başucu kitapları yapmalı, ihtiyaç ve lüzum hissettikçe hemen onlara müracaat etmeliyiz. Keza onlara saygısızlık etmemeli, dikkatli kullanmalıyız.

Yüce kitabımızın ilk emri “Oku”dur malumunuz… Ama nasıl? Seni yaratan, yoktan var edip varlığından haberdâr eden Rabbinin ismiyle oku! Yani böylesine hayırlı bir işe mutlaka Besmele ile başlamak gerekir.

Okumak her bakımdan çok önemli ve bir o kadar da güç bir sanattır. Ünlü Alman şair Goethe, ömrünün son yıllarında (1839), “Okumayı öğrenmek, sanatların en zoru, en gücüdür… Hayatımın seksen yılını bu işe verdim. Yine de kendimden memnun olduğumu söyleyemem” demiştir.

Hâsılı; okuma usûlünde belki söylenecek pek çok söz vardır, ama bu yönde âcizane fikrim özetle bunlardan ibaret.

…Ve onun içindir ki bu güne kadar söz konusu “hızlı okuma metodları”yla hemen hemen hiç meşgul olmadım, bunlara iltifat etmedim. Ancak dediğim gibi, bazı istisnaî haller, hızlı okumayı gerektirebilir. Onu da gereğince kullanmak, eskilerin tabiriyle muktezâ-yı hâle göre davranmak, ölçüyü kaçırmamak, her şeyde olduğu gibi bu noktada da ifrat ve tefritten sakınıp mûtedil (orta) yolu seçmek icap eder, diye düşünüyorum. 

*** 

Aşağıdaki linke de lütfen bir göz atın, umarım faydadan hâlî olmayacaktır:

http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/onumuzu-acacak-bir-oncu-kusak-icin-100-kitaplik-okuma-listesi-2034253

 

Go to top