Sayın hocam şu yazınızı okudum fakat biraz kafam karıştı.

Kayle binti Mahreme (r.a.) de şöyle demiştir: “(Müslüman olmak için geldiğimde) Rasûlullah’ı (s.a.v.) dizlerini karnına dayamış, dizlerini elleriyle tutup kaba etleri üzerine oturmuş vaziyette gördüm. Onu böyle huşû ve huzû’ içinde mütevâzi bir vaziyette oturur görünce, korkudan irkildim.” http://halisece.com/sorulara-cevaplar/2392-bacak-bacak-ustune-atma.html

Ben gençliğimde genelde bu şekilde otururdum fakat daha sonra eşim bu şekilde oturmanın köpek oturuşu olduğunu ve sakıncalı olduğunu söylediğinden beri o şekilde oturmamaya dikkat ediyorum. Bunu babası söylemiş ve o da hoca idi. Yolcu

*******

Sayın yolcu;

Aslında bu meselede kafa karışacak bir durum yok. Çünkü;

1. O oturuş iq’â’ (اِقْعاَءٌ ; hemze, qaf, ayn, elif, hemze ile iq’âun, köpek oturuşu demek), yani dizini çöküp mak’adi üstüne oturmak değildir.

2. Kaynak, Kütüb-i Sitte’den [Ebû Dâvud, Sünen, Edeb, 22]. Ayrıca devamındaki şu açıklamayı da umarım okumuşsunuzdur: “Bu tarz, Serdâr-ı Ekrem Efendimizin (s.a.v.) çokça yaptığı, hatta Kâdî İyâz'a (rh.) göre bağdaş kurarak oturmaktan daha çok tercih ettiği bir oturuştur. Tesettürün tam sağlanması ve avret yerinin açılma ihtimali gibi bir durumun olmaması, bu oturuş şeklinin tercih sebebidir. Sahâbe-i kirâm (r.anhum) da çoğu kere böyle otururlardı. Toplumumuzda bu oturuş biçiminin yaygın oluşu, her halde bu sünnetin uygulanışından kaynaklanmaktadır.” 

Sünen-i Ebî Davud’a ve yapılan açıklamalara itirazınız olmayacağına göre, kanaatimce tereddüdünüz köpeğin oturuş tarzındadır. O halde meseleyi bir nebze tahlil etmeye çalışalım.

Öncelikle söz konusu oturuş, başta da belirttiğimiz gibi, iq’â’ yani köpek oturuşu değildir.

İkincisi, iq’â’ da namazın dışında değil, namazda mekruhtur. Sebebi de kelp oturuşuna benzenmesidir.

Köpek oturuşunun namazdaki kerahet hükmünün müstenidatı / dayanağı da, Hz. Ali’nin (r.a.)  rivayet ettiği, "İki secde arasında köpek oturuşu gibi oturma" hadisidir. Hz. Enes (r.a.) de şöyle anlatmıştır. "Rasûlullah (s.a.v.) bana şöyle buyurdu: "Başını secdeden kaldırdığın zaman köpek oturuşu gibi oturma." [Hadisi İbn Mâce rh. rivayet etmiştir. Bkz. Vehbe ez-Zühaylî, el-Fıkhü'l-lslâmî ve Edilletühu, Dımaşk, 1405/1985]

İq'â’nın (köpek oturuşunun) birkaç şekli vardır. Bunlardan bazıları şöyledir:

a- İnsanın, ayaklarının üst taraflarını yere doğru yapıştırması, sonra topukları üzerine ya da topuklarının arasına oturması. Bu köpeğin iq'â’sına benzer. İnsan bu şekilde oturduğu vakit sağlam oturamaz.

b- Diğer şekil şöyledir: Uyluklarını ve bacaklarını dikerken topukları üzerine oturması şeklidir. Hele ellerini de yere dayamışsa köpek oturuşuna en çok uyan şekil budur.

c- Bir diğer şekil ise ayaklarını dikip, kabaları üzerinde oturma şeklidir.

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) ise, dizlerini karnına dayamış, dizlerini elleriyle tutup kaba etleri üzerine oturmuş vaziyettedir.

Görüldüğü üzere anlatılan oturuşların hiç biri, Efendimizin (s.a.v.) oturuş tarzına benzememektedir. 

 

Go to top